Gece
Gündüz

Budapeşte’nin En İyi 8 Club’ı

18 June 2018
yazdı
6 dk'lık okuma

Herkese uzuun bir aradan sonra tekrar merhaba. Biliyorsunuz geçen sene upuzun bir Budapeşte yazısı yazmıştım ancak daha çok Macar kültürüne, şehrin tarihine, mimarisine ve bu tarz birtakım teknik bilgilere dayalı bir yazı olmuştu. Aradan tam bir yıl geçti ve ben sürpriz bir şekilde devamlı Budapeşte’ye gider gelir oldum. Son gidişimde ise 2 ay kadar kaldım, bir nevi taşındım diyebilirim. Bu süreç içerisinde malumunuz Macaristan ve özellikle Budapeşte ile ilgili çok daha fazla bilgi sahibi oldum; konularda da daha özele inmeye karar verdim. O halde işte karşınızda, Budapeşte’nin en iyi 8 club’ı!

1.Morrison’s 2

Google’a “Budapeştede club” yazdığınız an karşınıza çıkacak tüm listelerde yer alır bu club. Sebebi hem tam öğrenci işi olması, hem de haftanın her günü açık olmasıdır. Malumunuz turistseniz, club için özel bir gün ayıramayabilir “ya perşembe günü gidiyorum ama gitmişken de bir dans edeyim, deşarj olayım” diyorsanız 4 farklı konseptle karşınıza çıkıyor burası. Girişte sağda bulunan ilk odası genellikle hit müzikleri çalar ve haftanın her günü açıktır. Burada her daim dans etme, eğlenme şansınız var. Hemen alt katta ise 3 farklı odası mevcut, bunlar: Karaoke odası, Retro müzik ve R&B odası. Bana kalırsa en çok eğleneceğiniz odası R&B odası ve Karaoke oluyor genelde. Karaokede de öyle utangaç olmaya hiç gerek yok, Türkçe şarkılar bile repertuarlarında mevcut ve göreceksiniz, herkes birbirine çok keyifle eşlik ediyor. Ayrıca buranın bir de happy day’i mevcut (happy hour’u day yapmam :D), pazartesi günü giderseniz biranın içerideki tüm barlarda (zaten hepsi morrisons un) 100 HUF olduğunu göreceksiniz ki bu da yaklaşık olarak 1.5 tlye tekabül ediyor ki; “sudan ucuz” deyiminin buradan geldiğini düşünüyorum.

Giriş Ücreti burada da kadınlara 500 Huf (yaklaşık 7 tl) iken, erkeklere 1500 Huf. Macaristan’ın biraz anaerkil bir toplum olduğundan söz etmiş miydim ?

2.Szimpla Kert

Ah şu Szimpla Kert’i geçen sene Foursquare’da, blogda az mı gömdüm. Ama acemilik işte bilmiyordum esas hayatın burada üst katta olduğunu! Öncelikle belirteyim, burası tam bir club değil; Ruin Pub. Temasının farklılığından mıdır, ambiyansından mı bilinmez, sizi girer girmez içine çeken bir mekan olacak, şüphesiz! Nedeni salaşlığından, rahatlığından ziyade; zevkinize göre bir odayı muhakkak bulabilecek olmanız muhtemelen. Burada da alt katta 4-5 bar var ancak esas hayat üst katta. Kural şu: Açık bulduğunuz kapıya, bacaya, merdivene dalın! Üst kat tam anlamıyla bir labirent zira, her bölümünde de ayrı bir müzik ayrı bir tarz var. Kendinize uygun olanı bulmanız için biraz kaybolmanız gerekecek. İçki elbette oldukça ucuz, burası da yine her gün açık ve giriş ücreti bulunmuyor.

3.Instant

Geçen sene beni takip eden arkadaşlarım katıla katıla gülüyordur şu an eminim. Çünkü instant kadar hiçbir mekanı eleştirmemiştim. İçerisinin tam bir küçük Türkiye oluşundan tutun da (Türk kaynıyor zira), çok ucuz olduğu için toplama kampına dönüşüne kadar her şeyinden nefret etmiştim. Fakat bu sene yanındaki 2 club’ı da satın alıp, birleştirerek dev bir kompleks yapmışlar ve sezarın hakkı sezara: Sahiden süper olmuş! Burada diğer tüm clublardan daha fazla oda ve müzik tarzı bulmak mümkün. 20’nin üstünde odası (oda diyorsam bunların her biri dans pistli, ayrı djli salonlar) ile haftanın hangi günü giderseniz gidin çok eğleneceğinizden artık eminim  O halde mekandan yeri gelmişken özür dileyeyim ya da şöyle diyeyim “Bakın isteyince oluyormuş”

4.Hello Baby

Bye Baby! Çok övüldü bu club, dekoru, mimarisi, atmosferi, ışıklandırması.. derken, beklentilerim dağ oldu taştı. Kötü müydü? Kesinlikle hayır. Sahiden de mimarisi, ışığı, atmosferi sizi kendisine çekiyor. Hele ki techno, house müzik seviyorsanız buraya kesinlikle bayılırsınız! Ancak benim gibi clublarda pop veya r&b sevenlere pek hitap edeceğini sanmıyorum. Sadece cuma ve cumartesileri açık olan bu clubın girişi erkeklere ücretli, kadınlara ücretsizler. Teşekkürler pozitif ayrımcılık, teşekkürler beyler

5.Raktar Beach Club

“Benim öyle dansla falan işim olmaz, yok mu şöyle nehrin üstünde loca kapatmalık bir mekan?” diyenlerdenseniz, doğru yerdesiniz! En beğendiğim clublardan bir tanesi, Raktar Beach. Margit Adası’nın girişinde hemen solda bulunan bu cluba 4/6 villamoşu (tramvayı) ile ulaşmanız oldukça kolay. Tuna Nehri’nin tam üstünde bulunan bu clubın üstü açık 3 katı bulunuyor ve bu katların hepsinde aynı şarkılar çalıyor. Diğer clublar gibi farklı odaları yok. Ancak en üst katta ve yine nehir kenarında locaları mevcut ve önceden rezervasyonla nehir üzerinde club deneyimi yaşamanız mümkün. Budapeşte’nin daha aristokrat tabanının geldiği bu clubı ben gerçekten çok beğendim. Cuma ve cumartesi günlerde açık olan bu clubın girişi yine cüzi bir miktarla ücretli fakat kadınlara elbette yarı fiyatı Ama siz yine de Raktar’a gitmeye çok güvenmeyin zira arkadaşlarımla hep söylediğimiz bir sözü buraya yazmayı borç bilirim : “Budapeşte’de nereye giderseniz gidin, gece hep Morrisons’ta biter :D”.

6.Peaches and Cream

Loca beyleri, hanımları ekran başına! İşte yine tam sizlik bir clubla karşınızdayım zira burası yine Morrisons ve Szimpla’ya kıyasla Budapeşte’nin daha elit kesime hitap eden clublarından. Müzik seçimi ve atmosfer itibariyle oldukça eğleneceğinize inanıyorum. Fakat yalnızca cuma ve cumartesi akşamları açık olan cluba kız kıza gitmemenizi tavsiye ediyorum. Zira Avrupa insanı öyle çok rahatsız etmez, takılmaz ancak erkek nüfusun ağırlıklı olduğu bir club diyebilirim.

7.Ötkert

Geldik yine Budapeşte’nin daha elit zümresine hitap eden bir cluba: Ötkert! Yine herhangi bir arama motoruna yazdığınızda karşınıza çıkacak clublar arasında bulunan Ötkert, aynı zamanda konser salonu olarak da kullanılıyor. Malum Budapeşte’nin festivali, konseri, etkinliği bitmediğinden burası da perşembe, cuma ve cumartesi günleri R&B ve Hip-Hop severlere hitap edecek mekanlar arasında. Yine burayı bu kadar meşhur yapan ise, fotoğraftan da anlaşılacağı üzere şahane ambiyansı

8.Kraft

Son olarak bunca yazı yazdım, Budapeşte’de gittiğim ilk clubı yazmayı unuttum. Hayatta da biraz böyleyim zaten, en sevdiğimi hep sona saklarım  Daha fazla duygusallaşmadan, işte karşınızda: KRAFT! Kraft’ın gerçekten de bende manevi değeri yüksek. “Ya bir clubın nasıl manevi değeri olacak :D” demeyin! Macaristan’daki çok yakın iki kız arkadaşımla burada dans ederken tanışmıştım ve inanın o gün bu kadar yakın olacağımızı ben de bilmiyordum. Ah keşke Türkçe bilseler de şu satırları okusalar ama ne yapalım, pamuk eller çevirir artık  Bunlar bir yana, burası yine vip ve normal kısım olmak üzere ikiye ayrılıyor. Cuma ve cumartesi akşamları açık oluyor. Giriş ücretli ve kadınlara yine indirimli  Ayrıca püf nokta vermek gerekirse loca ücretleri de Türkiye’ye kıyasla oldukça uygun, “Dans pisti benlik değil kenarda içkimi içeyim, oturayım” diyorsanız hani tam sizlik. Müzik zevkini en çok beğendiğim club diyebilirim. Ağırlıklı R&B ve pop hitleri çalıyorlar, ışıklandırması çok başarılı ve müşterisi de gayet nezih. Benim için 10 gecenin 8’i Morrisonsta bitiyorsa, 2’si burada bitiyor diyebilirim. Çokça seviyorum

 

Club serüvenimin şimdilik sonuna geldik. Sizin de eklemek, değiştirmek istediğiniz yerler veya önerileriniz varsa mail yoluyla iletin lütfen. Eklemekten keyif duyarım. Ayrıca oh be dünya varmış ne çok özlemişim blogumu, insan yazmadığında kolu kanadı kırık; kendini eksik hissediyor vallahi. Tekrar hoşgeldiniz, hoşgeldim, hoş bulduk

 

Eda Ozceyhan

2015 senesinden beri EAO MAG'in kuruculuğunu ve genel yayın yönetmenliğini sürdürüyorum. Başkent Üniversitesi İşletme ve Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya Yönetimi bölümlerinden mezun oldum. Çok küçük yaştan beri yazı yazmak, kitap okumak, şiir ve sunuculuk konularına ilgiliydim. Bunlarla ilgili birçok eğitim alıp, uluslararası yarışmalarda ödüller kazandım. İleri düzeyde İngilizce ve Fransızca, orta düzeyde Yunanca biliyor; boş zamanlarımda seyahat ediyor ve müzikle uğraşıyorum. Uluslararası satış ve pazarlama, dijital pazarlama, PR ve sosyal medya yönetimi konusunda uzmanlaştım.

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR