Gece
Gündüz

Ozzy Osbourne “Ordinary Man” Albüm İncelemesi

19 March 2020
4 dk'lık okuma

Ozzy Osbourne’un tarih sahnesine çıkışının üzerinden tamı tamına elli yıl geçti. 1970’te müziği değiştiren Ozzy, 2020 yılında hala sektörün en çok ses getiren isimlerinden biri olmayı başarıyor. Özellikle son üç yıldır sağlık durumunun gittikçe kötüleşmesi hayranlarının oldukça endişelenmesine yol açmıştı. Fakat gelin görün ki, 80’li yılları atlatması bile mucize olduğu düşünülen o adam bugün hala sapasağlam aramızda ve taş gibi müzik yapıyor. Prens geri döndü.

Ozzy’nin alkolle olan yakın ilişkisi sonucu zihninin bulanıklığı hep esprilere konu olsa da kendisinin sağlık durumu son birkaç yıldır ciddiye binmişti. Black Sabbath ile son albümlerini kaydetmeleri ve son turlarına çıkmalarından sonra Osbourne bir süre ortadan kaybolmuştu. Tabi sağlık durumunun kötüye gittiği ilk o zaman duyulmuştu. Bir de son aylarda teşhisi konulan Parkinson üzerine eklenince ümitler iyiden iyiye düştü. “Ordinary Man” konusunda da herkesin şüpheleri vardı.

Ozzy bu şüpheleri yerin dibine gömmek için albümünün çıkışını beklemedi. Erken gelen tekli “Under the Graveyard” çok olumlu tepkiler aldı. Ardından gelen “Straight to Hell” ve “Ordinary Man” de hayranlar tarafından oldukça sevildi. Üç parça da Ozzy’nin tanıdık ama birbirinden farklı yönlerini temsil eden parçalardı. Daha sonra gelen (albümün çıkışından tam bir gün önce) “It’s a Raid” de öyle. Ayrıca parçada konuk olarak Post Malone’un görünmesi de şaşkınlık yaratmıştı. Ordinary Man’de Post Malone’u bir yerlerde görebileceğimizi tahmin ediyordum. Belli bir kesim tarafından beğenilmese de Post Malone’un son albümündeki “Take What You Want” adlı parça Ozzy’ye kendine olan inancını geri kazandıran şeydi. Andrew Watt, Post Malone ve (maalesef) Travis Scott ile çalışan Osbourne tepki çekse de bana soracak olursanız tatlı bir iş ortaya koydu. Andrew Watt aynı zamanda Ordinary Man’in prodüktör koltuğunda oturan isim. Daha önce Cardi B ve Charli XCX gibi isimlerle çalışmış olan Watt’ın bir Osbourne albümünde prodüktör olması üstüne bir de gitarları üstlenmesi beni biraz korkutmuştu fakat hakkını vermeliyim, ortada göze batan bir durum olmamış.

LOS ANGELES, CALIFORNIA – NOVEMBER 24: (L-R) Post Malone, Ozzy Osbourne, Travis Scott, and Watt perform onstage during the 2019 American Music Awards at Microsoft Theater on November 24, 2019 in Los Angeles, California. (Photo by Kevin Winter/Getty Images for dcp)

Ozzy’nin solo kariyerini şöyle bir düşünecek olursak, Ordinary Man için “No More Tears”tan beri yapılan en iyi Ozzy albümü diyebiliriz. “Down to Earth”, “Scream” ve “Ozzmosis” karmaşık tepkiler aldıysa da kötü olarak nitelendirilmediler. “Black Rain” için maalesef aynısını söyleyemiyoruz. Dört ayrı stüdyo albümünden sonra Ozzy’nin 90’lardaki formunu yakalayabilmesi, en azından yakalamaya yaklaşması bile büyük bir şey. Ben şahsen Ordinary Man’den büyük keyif aldım. “Today is the End”, “All My Life” ve “Holy For Tonight” albümün geri kalanından biraz daha zayıf kalmış olsalar da Ozzy’nin son zamanlardaki işleri arasında parlar nitelikteler. Kadrosunda Red Hot Chili Peppers’tan Chad Smith’i davulda ve Guns ‘N’ Roses’tan Duff McKagan’ı bas gitarda barındıran albüm aynı zamanda bir parçada Elton John’u da konuk ediyor. Tema açısından da albümün bütünlüğünü koruyan unsur Ozzy’nin gözünün önünden geçen hayatı ve ölümü kucaklaması. Evet, Karanlıklar Prensi ölümden korkmuyor, ölümü kucaklıyor. “Goodbye”, “Ordinary Man” ve özellikle “Holy For Tonight” adlı parçalarda fazlasıyla kendini gösteren bir tema bu. Ayrıca “Today is the End” okul saldırıları konusuna değinirken “Eat Me” de Rammstein’ın “Mein Teil”da anlattığı aynı hikayeyi ele alıyor. Bu neticeyle Ordinary Man, sağlam bir temaya sahip olup çeşitlilik açısından da sorun yaşatmayan bir albüm olmuş oluyor.

Ozzy, Ordinary Man ile sadece müzik dünyasına değil hayata da veda ediyor adeta. En azından albümün genel teması bunu gösteriyor. Fakat geçen günlerde verdiği bir röportajda Ozzy, önümüzdeki ay yine Andrew Watt ile birlikte yeni bir albüm için çalışmalara başlayacağını duyurdu! Ozzy’nin ne müzik dünyasını ne de hayatı bırakası yok gibi. Biz de onu bırakmak istemiyoruz zaten. Yer yer zayıf noktaları olsa da, Ordinary Man Ozzy hayranlarını mutlu eden, etmesi gereken bir albüm. Bu adamın hala bizlerle olup müzik yapıyor olması bile mutlu olmamız için yeterli bir sebep olmalı. Yaşam enerjisinin sanatına bağlı olması da müziğin gücünün ne derece engin olabileceğini kanıtlıyor. Belki sevdiniz, belki de nefret ettiniz fakat şu noktanın kesinlikle kabul edilmesi gerekiyor ki; Ordinary Man, Ozzy Osbourne’un kariyerindeki en kritik albümlerden biriydi ve piyasaya oldukça iyi geldi.

Öne çıkanlar (albüm sırasına göre);

Straight to Hell

Goodbye

Ordinary Man

Under the Graveyard

Eat Me

Scary Little Green Men

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR