Gece
Gündüz

YALNIZ’LAR’

1 May 2019
1 dakikalık okuma

Kimdir bu yalnızlar?


YALNIZLAR
Yalnızlarsa eğer;
Edebi açıdan neden çoğul eki olan “-lar” koyarız sonuna?
Uzaylı gibi bir şey mi bunlar, yoksa?
Ya da neden bu kadar yalnızlar diye sormak gerek sanki en başta….

NEDEN BU KADAR YALNIZLAR VE KİM BU YALNIZLAR ?

1996 yapımı olan “kurban” filminin ve aynı zamanda 1975 yapımı olan “ayna” filminin yönetmeni olan Tarkovski’nin verdiği bir röportajında söylediği -yalnız olmayanlara garip gelecek biliyorum- Herkesin Yalnız olmayı öğrenmesi gerektiğini ve kendi başlarına zaman geçirmelerini tavsiye etmesi kısa bir özettir bir bakıma bu olaya.

Çünkü yalnız hissetmemek için sürekli başkalarıyla birlikte olmak arzusu bence çok talihsiz bir gösterge. Bu açıdan bakınca yalnızlığın düşünülenin tam aksine iyi bir şey olduğu kendi kendimizle randevulaşmanın kötü bir şey olmayacağını, zaman zaman değil her zaman kendimize zaman ayırmamız gerektiğini anlatmayan gösteren bir kaç sözü Tarkovski’nin.


Kısacası yaşam kalitenizi bir açıdan bakacak olursak sadece ve sadece hayat hızınız belirler….

Hadi bir de bilinen bazı yazarlar yalnızlık hakkında ne demiş bakalım;
  • Mutluluktur (Kafka)
  • Sevmektir. (Virginia Woolf)
  • Farklıysan yalnızlığa mahkumsun. (Huxley)
  • Başkalarıdır. (Marquez)
  • Özgürlüktür . (Schopenhauer)
  • Ve tabiki Dostoyevski “her şeyin farkında olmaktır.” demiş, milli yazarlarımızdan Özdemir Asaf’da  “Müziğin bile seni dinlemesidir.” demiştir…

Aslında bunlar hepsinin özü yalnızlık kavramının karmakarışıklığının tıpkı diğer tüm kavramlar gibi olmamasıdır. Yalnızlık, yalnız olmadığın halde içinde bulunmayı  istediğin nefretin aksine çok sevdiğin bir durumsa tercihse özgürlüktür. Ve eğer öyleyse kendinle baş başa olmak/olabilmektir…

Eğer bir zorunluluksa bilakis kötüdür. Bence bütün bunlardan sonra yalnızlık hem güçlülük hem zayıflıktır zahir….

Benim görüşümce günümüzde yalnızlara gittikleri her yerin yabancıları edasıyla bakılıyor. Yabancı olmak ilk düşünüşte kötü gibi dursa da iyidir aslında. Nihayetinde yeni bir şeyler öğrenilmek zorunda kalınıyor yabancı olmamak için. Yeni şeyler öğrenmek, öğrenmek istemek iyidir ve öğrendikten sonra sınırı olmayan bir dünyanın kapısının anahtarı gibidir romanlar, şiirler, düz yazılar, metinler ve aforizmalar…

Uras Yurdagül

İnsanlar nasıl nefes almak, yemek yemek zorundaysa ben de yazmak zorundayım. İlk gençliğimde nelere ilgi duyduğumu görebilmek ve sevdiğim şeyi yapmak hoşuma gittiği için yazıyorum.

2 Comments

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR