Ahsen Ceren Topaktaş
Bu yazıma başlamadan önce sizden iki konuda öz eleştiri yapmanızı istiyorum.
İletişim kurarken konuşabiliyor musunuz, dinleyebiliyor musunuz?
İstatistikler hayatımızdaki başarımızın %85’inin doğru iletişim becerimizle ilgili olduğunu gösteriyor. Günlük yaşantımızda birçok şekilde iletişim kurarız. Gerek eşyalarla, gerek diğer canlılarla, iletişim cihazlarıyla; yazarak, çizerek, beden diliyle, ses tonuyla hatta bakışlarımızla bile çevremizdekilerle iletişim kurarız. İletişim denince akla her ne kadar ikili ilişkiler gelse de insanlar sadece tek bir kişiyle değil, bir toplulukla da iletişime girerler.
İletişim sadece konuşmak değildir. Söylemek istediğinizi, ne söylediğinizi ve dinleyicinin nasıl yorumladığını tutarlı kılmaktır. Vermek istenilen mesaj istenildiği gibi verilmediğinde veya alınmadığında iletişim bozuklukları oluşur. Bu bağlamda etkili konuşmak ve iyi bir dinleyici olmak oldukça önemlidir. İletişim kurmak için durum ve konuya hakim olmamız gerekir. Bunu da etkili iletişimin yadsınamaz gerçekleriyle yapabiliriz.
Etkili iletişim kurabilmemiz için karşıdaki insanın bize vermek istediği mesajı doğru bir şekilde anlamalı ve vermek istediğimiz mesajı doğru bir şekilde verebilmeliyiz. Bana göre etkili iletişimin başında göz teması kurmak ve dikkat önemli rol oynamaktadır. Çünkü biz bunu her ne kadar önemsemesek de göz teması kurmak iletişime gerçeklik katar ve aslında göz teması dikkati toplar. Göz temasını önemsemediğimiz konuşmalarda “Beni dinlemiyor musun?”gibi geri dönüş alındığının veya karşı tarafın cümle tekrarına düştüğünün farkında mısınız? Beden dili uzmanı Anne Cuddy de göz temasının zihinsel enerji açısından önemli olduğunu söylemektedir. Ki enerji iletişimin ilerlemesini sağlayan bir gerçektir.
Göz temasının yanı sıra:
- Ne söyleyeceğine tam anlamıyla hakim olmak
- Neyin nerede ve nasıl söylenmesi gerektiğine karar vermek
- Kitle düzeyine uygun konuşmak
- Beden dilini uyumlu kullanmak
- Ses tonunu doğru ayarlamak
- Geri dönüşler almak/vermek
gibi hususlar iletişimin daha etkili olmasını sağlar.
Aynı zamanda iletişimde karşı tarafa verilen ilk izlenim oldukça önemlidir, tekrarlanamaz, değiştirilmesi zordur. Bu yüzden iletişime başlarken dinleyiciye vereceğimiz ilk izlenimi doğru verebilmeliyiz. Konuşmaya başlarken merak uyandırmak, somut örnekler vermek, kişisel ilgi alanına girmeye çalışmak ilk anda dikkat toplamamızı sağlar ve iletişime başlamadan önce dikkat toplamak çok önemlidir. Bu aslında konuşmaya başlamadan önce ön hazırlık ve insanları iletişimin içine çekmektir.
İletişimde en önemli noktalardan biri de saygıdır. Duygu ve düşüncelerimizi paylaşırken karşımızdaki insanın aynı görüşte olmaması ihtimalini unutmamalıyız. Bu tarz durumlarda karşımızdaki insanın düşüncelerine saygı duymamız gerektiğini bilmeliyiz. Bu, iletişimde öz disiplin ve nesnellik açısından oldukça önemlidir.
Son olarak size NLP’nin temel bir varsayımından bahsedeceğim. NLP, “İletişiminizin anlamı, karşınızdakinden aldığınız sonuçlardır,” demektedir. Yani iletişimin etkisini aldığınız geri dönüşlerle değerlendirebilirsiniz. Eğer iletişiminizin sizi tatmin edip etmediğine dair ölçütleriniz varsa, iletişim sırasındaki başarınızı ölçebilirsiniz.
Unutmayın ki etkili bir iletişim kalıcı ilişkilerin temelidir.
