Gece
Gündüz

Salgın Günlerinden Geleceğe Mektup

17 June 2020
2 dk'lık okuma

Merhaba bu yazıyı salgın günlerinde ve gelecekte okuyan insanlar!

Bu yazıyı eğer yıllar sonra okuyorsanız, ben ve şu anda bu gezegende yaşayan insanların birçoğu aranızda olamayabiliriz veya salgın hastalık sürecini geçirip atlatmış olabiliriz. Fakat bugün diğer tüm günler gibi başından beri buradaymışız ve sonsuza kadar da burada kalacakmışız gibi yaşıyoruz, tıpkı sizin gibi.

Dünyanın 6 aydır, Türkiye’nin ise 3 aydır içinde bulunduğu bu salgın hastalıkla (Covid-19) savaşıyoruz. Birçoğumuzun ailesi, sevdikleri yoğun bakımda bu hastalıkla savaşıyor. Sağlıkçılarımız bizim için gece gündüz demeden emek harcıyor ve birçoğu ailesinden ayrı yaşamaya başladı. Adını ve hikayesini bilmediğimiz insanlar için üzülüyor ve endişeleniyoruz. Günlerdir evden çıkmıyoruz ve sosyal hayat tamamen bitmiş durumda. Ülkeler sınırlarını kapattı. Türkiye de şehirlerarası ulaşım kapatıldı ve birçok şeye sınırlama getirildi. Biz her gün virüs nedeniyle enfekte olan insanların sayısını takip ediyoruz ve bu bizi her gün daha fazla endişelendiriyor. Covid-19 virüsünün başlarda orta yaş üstü insanlarda ölüme yol açıyorken zamanla genç ve çocuk hastaların da hayatını kaybettiğini veya yoğun bakım sürecinde olduğunu duyuyoruz. Virüsün çok kolay bulaşması ve birçok insanın enfekte olma ihtimalinin yüksek olması bizi fazlasıyla korkutuyor.

 

 

Biliyoruz ki hepimizde temel bir güvenlik duygusu vardır. Bu virüsün hayatımıza getirdiği olağanüstü durumlar güvenlik duygusuna ciddi anlamda darbe vurdu. Covid-19 hayatımızda tahmin edemeyeceğimiz kısıtlamalara neden oluyor. Hayatımızdaki alışkanlıklarımızı yeniden şekillendiriyoruz, her gün bir parçası olduğumuz sistemler değişiyor, dönüşüyor. Evde geçirdiğimiz zamanlar bize hayatı defalarca kez sorgulatıp gelecek ile ilgili kaygılanmamıza yol açıyor. Bir süre sonra temel ihtiyaçlarımıza ulaşamayacağımızı düşünüyoruz. Bu da temel güvenlik duygumuzun yıkılmasına yol açıyor. Hayatımıza bakacak olursak bizleri en çok etkileyen şey belirsizliktir. Şu anda yaşadığımız bu durumun ne zaman geçeceği belirsiz olduğu için bu bizi gün geçtikçe daha zor duruma sokuyor.

 

 

Bu salgın sürecinde eşimizle dostumuzla görüşemiyoruz. Birçok iş yeri kapandı. Uzaktan eğitim, online toplantılar, home ofis çalışmalar gibi birçok sistem uzaktan takibe geçti. Covid-19 salgını ne zaman biter bilmiyoruz fakat şu an o kadar farklı bir dönemden geçiyoruz ki bu salgın bittiğinde eski alışkanlıklarımıza dönmek zor olacak gibi görünüyor.

Bu salgın günlerinin bir an önce geçmesini ve bir daha yaşanmamasını diliyorum. Fakat hayatımızda bu denli zorluklarla her zaman karşı karşıya kalabiliriz. Yaşadığımız zorlukların bizi nasıl daha olgun, daha güçlü bireyler yaptığını biliyoruz.

Salgın sürecinde gerçek kahramanların pelerinli film yıldızları değil, maskeli eldivenli sağlık çalışanları olduğunu öğrendik. Her gün kendi hayatı pahasına binlerce hayat kurtaran sağlık çalışanlarına minnetimiz sonsuz.

Eğer bu yazıyı salgın günlerinde okuyorsan, ne olursa olsun ümidini kaybetme. Gelecekten okuyorsan, sağlıklı geçirdiğin her günü dolu dolu yaşa!

 

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR