Gece
Gündüz

Toksik Pozitiflikle Nasıl Baş Edilir?

6 September 2022
yazdı
3 dk'lık okuma

Günümüzün yeni akımı, pozitiflik. “Sadece iyi düşünceler”, “enerjimi düşüremem”, “kötü duyguları barındırmıyorum” vs… bu ve nice cümleleri sosyal medya ve çevrenizdeki insanlardan duyduğunuza eminim. Olumlu anlamlara sahip bu kelimeler aslında günümüzün toksikliği. Bu da bizi “Toksik pozitiflikle nasıl baş edilir?” noktasına getiriyor. Asla kötü hiçbir duygu ve düşünceye yer vermememiz, her zaman iyi olmanmz bilinçaltımıza işleniyor. Bu şekilde kötü olan her durumu reddediyoruz. Hayatımızda her zaman olması gereken bir kavram “pozitiflik” ama her şeyin fazlası gibi bunun fazlası da zarar desem.  

İlişkimiz bittiğinde, işimizden kovulduğumuzda ya da istifa ettiğimizde, birine kırıldığımızda hatta hiçbir sebep yokken sadece o gün hiçbir sebep yokken kötü hissetmek çok normal. Çünkü biten bir ilişki zamanla sevgi ve emek verdiğimiz, güzel anılar biriktirdiğimiz ilişkiydi. Bittiğinde acı ve üzüntü yaşamamız çok normal. Asıl anormal olan hiçbir şey yokmuş gibi insanları eklemek ya da herkesle tanışıp devam etmeye çalışmak sağlıklı değil. İşimize son verilmesi de aynı şekilde, bir düzen var ve bu düzeni, emeği, mücadeleyi arkamızda bırakmamız gerekiyor. Onca şey yaşanmamış gibi.  

Peki, bu duyguları bastırmak ve hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye çalışmak aslında ne kadar sağlıksız gelin bir göz atalım: 

  • Burada duygular devreye giriyor ve biz bu duyguları bastırarak “olması gereken buydu” gibi o an hissetmediğimiz duygu için yalanlar söylemeye başlayabiliyoruz.    
  • Sizden daha mutlu görünen insanları o an öyle hissetmediğiniz için kıskanırsınız.  
  • Pozitiflik duygusuna o kadar endekslenilir ki bunu başaramadığımız zamanlar için hayata karşı isteksizlik başlar.  
  • Depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklar görülmeye başlıyor.  
  • Duygularımızı bastırma sonucu iştah problemleri artabiliyor.  
  • Hissetmek istediğimiz duygular için kendimize baskı yapmaya kadar gidebiliyor.  

Bunlar toksik pozitifliğin bize vereceği zararlar. Aslında hayatımızı daha ileriye götürmek için uğraştığımız ve yok saydığımız olumsuz duygular daha kötü bir şekilde bize ulaştı. Peki, hayatımızın tıkanmalar yaşadığımız noktalarında ve kendimizi olumsuz hissettiğimiz noktalarda bu toksik pozitiflikle nasıl baş edilir.  

KENDİNİZİ ve OLAYLARI KABUL EDİN 

Hayat her zaman beklemediğimiz noktalardan vurabilir. Hiç bitmeyecek gözüyle baktığımız şeyler bitebilir, hiç sınanmayacağımız şeylerden sınanabiliriz ya da diğerlerine göre daha zor bir hayatımız vardır. İlk yapmanız gereken bunu kabul etmek. Değiştirebileceğimiz şeyler ve değiştirme gücümüzün olmadığı şeyleri kabul etmeliyiz.  

DUYGULARINIZI BASTIRMAYIN 

O an ne kadar kötü hissedersek hissedelim bu duyguyu yaşamaktan korkmamalıyız. Duyguyu yaşamak ve onunla mücadele etmek istemediğimiz için duygumuzu erteler, bastırırız. Yalnızca yaşanan o anı kurtaran bu kaçınma bazen farkında olup bazen farkında olmadan yaptığımız, zamanla içimizi doldurup taşıran duygu bastırma yöntemi bize sayısız zararla dönüyor.  

İNSANLARLA PAYLAŞIN  

Bir problem yaşadığımızda partnerimizle, ebeveynlerimizle veya arkadaşlarımızla bu durumun bize neler hissettirdiği hakkında konuşmayı deneyebiliriz. Konuşmak ve hislerimizi yüksek sesle dile getirmek durumu kabullenmemizi ve üstesinden gelmemizi sağlayacak. Olumsuz şeyleri konuşmak, her şeyin yolunda olduğunu iddia etmekten daha zor olsa bile, omuzlarınızdan büyük bir yük kalktığını siz de hissedeceksiniz.  

Bunları şimdiye kadar kimse sizinle paylaşmamış olabilir. Hayat hiçbir zaman düz bir çizgiden ibaret olmadı. Olmayacakta. Her duyguyu hissetmek çok normal. Hepimiz birçok şeyle savaşmaya ve yüzleşmeye çalışıyoruz. Günlük hayatımıza olabildiğince adapte etmeye çalıştığımız olumsuz duygularımız var. Deme o ki; Yalnız değilsiniz!  

1 Comment

  1. Yazıda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Umarım sıralanan maddeleri herkes hayatına ekleyebilir 🫶

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR