İnsanlar nasıl nefes almak, yemek yemek zorundaysa ben de yazmak zorundayım. İlk gençliğimde nelere ilgi duyduğumu görebilmek ve sevdiğim şeyi yapmak hoşuma gittiği için yazıyorum.
“Dört yılın ardından Sistina Şapeli’in tavanına çok güzel bir resim yapılır Michelangelo tarafından. Sonra ismi “Adem’in Yaratılışı” konur; gören herkes -doğal olarak-
Selam. Başta sen okuyucuyu buraya çeken şeyin İbrahim Tatlıses olduğunun farkındayım. Başta anlatmaya çalıştığım şeylerde Protagoras’dan örneklemeler ve çıkarımlardan ve “sıkıcı” şeylerden
Kim Gitmek İster Ki? / Kim, kalmak İster Ki? Bir aralar (sosyal medyaya alışkın olmadığımdan dolayı kendisiyle ilgilenmeye çalıştığım dönemlerde) “bu aralar
Günler geçti, uzunca bir süre yazamadım. Düşümdeydi kafam. Kendimi bulma çabasında inzivadaydım aklımca. Aşıktım da şimdi sanki. Ondandır belki yazamadım.