Gece
Gündüz

Ege’nin İncisi’nin Zafer Çığlığı: 9 EYLÜL

16 September 2022
yazdı
9 dk'lık okuma

Merhabalar sayın okurlarımız…

Daha önce hiçbir yazımı sizlere aktarırken kalbimin bu denli göğsümde kuşlar gibi çırpındığını hatırlamıyorum, öylesine gururlu öylesine coşku doluyuz İzmirliler olarak. Gözlerimiz, yüreğimiz, içimiz dışımız yerden göğe, sudan karaya müthiş bir zaferin ilk asrını dolduruşunun gürültülü zafer çığlığıyla donanmış halde.

Biraz açayım sizlere kendimi, böylesi daha iyi olacak sanıyorum.

23 yaşındayım ve soyum sopum İzmir’in deniz tuzlu toprağında köklü. Çocukluğum, ilk gençliğim Karşıyaka’nın sokaklarında geçti, birçok 9 Eylül kutlaması gördü gözlerim hepsi birbirinden şahane. Büyüklerimden -ölenlerin ruhuna rahmet diliyorum-, anne tarafımın savaşlarda görev alan dedelerimin hikayelerini dinleyerek büyüdüm; bayramlarda rahmetli büyük dedemin şimdi bize ait olmayan evindeki oturma odasında Ali Kemal Türkay’ın büyük bir portresi asılıydı, savaş yorgunu çakır gözlerinin Türk’ün o dinmek bilmeyen azmiyle birleşen savaşçı ve bağımsız ruhunun gölgesini üzerimizde hissederdik. Ve şimdi ondan sonraki dördüncü nesil olarak bu satırları sizinle paylaşmak hem benim için çok özel hem de elime kalem aldığımdan beri yazdığım en samimi, en gururlu, en duygusal yazı…

Duygusal dediğime bakmayın, ateşli bir coşkunun Ege’nin nazlı, güneşin aşık olduğu İncisi’ni saran kutlama ruhunu anlatacağım. Görmeyen, burada olmak isteyen herkese bir nebze yaşatmak için.

Kurtuluşun 100.yılı şerefine hazırlıklar günler öncesinden başladı. Tüm İzmir halkı beklenti içindeydik; hemen her yıl boy gösteren AirShow’un yakınlarda oturan herkes semalarda yankılanan hazırlık seslerini duyuyorduk yanı sıra efelerin yüreği hala canlı dercesine devasa bir zeybek grubu tek yürek halinde çalışıyordu sabah akşam süren provalarla, denizdeki ve arka arkasına gelen konser hazırlıklarını saymıyorum bile. Değişik bir hava vardı İzmir’de, sanki yeniden doğacaktı koca şehir Milli Mücadele’nin kesin zaferini muştulayan tarihin yüzüncü yılında. Nefesler tutuluydu. Nihayet üç gün üç gece sürecek olan 9 Eylül kutlamaları tarih 8 Eylül 2022’yi gösterdiğinde çiçek gibi açarak Karşıyaka’da başladı.

 

8 EYLÜL: TEK YÜREK ZEYBEK 

Görsel instagram.com/gunlukkarsiyaka sayfasından alınmıştır.
Görsel instagram.com/gunlukkarsiyaka sayfasından alınmıştır.

 

Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Dans ve Ritim Topluluğu üstte de belirttiğim gibi “tek yürek” adı altında toplanan gönüllü İzmirli’lerden müthiş bir grup kurarak zeybek gösterisine hazırlanıyorlardı. Açılış konuşması yapıldı, zeybek esnasında coşan halkın cereyan etmemesi için güvenlik önlemleri alındı ve sonrasında güvenlik bariyeri açılınca zeybeği yakından izlemek isteyen herkes Kadın Hakları Anıtı’nın önüne sel misali akarken ben de İskele’nin taşlarına tırmandım. Barkovizyondan da net görünen zeybeğin harikulade uyumu bir yana son kısımda atamızın imzasının canlandırılması ve “sen İzmir dersin ben saygıyla ayağa kalkarım” ile efelerin ayağa kalkması gözlere şenlik, dosta güven düşmana korku salan, sarsıcı derecede ateşli bir gösteri sonuydu. Yanı sıra gökyüzünde helikopterlerin zeybeğe durması, denizin adeta coşkuyla kabarması, kanolar, imzadan sonra yakılan kırmızılı yeşilli meşalelerin yakılması -bilmeyenler için dipnot: Karşıyaka’nın renkleri kırmızı ve yeşildir- , İzmir marşının semaya dalga dalga yükselerek Nazan Öncel’in konser yapacağı alana yürünmesi kutlamaların ilk gününe ait diğer anılar… O kalabalığın içine girmem diyenler için ilerleyen günlerde Alsancak’taki gösteriler azap olmuş olabilir ancak kalabalığın içinde olanlar bilir; evlerin balkonlarından dalgalanan, ellerde bütün gücü ve güzelliğiyle hilal ile yıldızı salınan bayraklar İzmir’i kırmızıyla beyaza boyadı desem yeridir. Ruhani bütünlük tüm ateşiyle 8 Eylül’ü ve o geceyi sarıverdi. 9 Eylül’e girerken daha güzeli yapılır mıydı? Sanmam…

İşte o mükemmel imza anından mükemmel kare… Görsel instagram.com/gunlukkarsiyaka’dan alınmıştır.

 

9 EYLÜL: İZMİR’İN DAĞLARINDA ÇİÇEKLER AÇAR

 

Yine Belediye tarafından düzenlenen sabahın erken saatlerinde gerçekleşen 100.Yıl Zafer Yürüyüşü 9 Eylül 2022 sabahını selamlayarak İzmir’in kurtuluşunun ilk asrında açtı. Basmane Karakolu taraflarında başlayan yürüyüş İzmirliler tarafından akın akın takip edilerek Cumhuriyet Meydanı dolaylarında son buldu. Bu güzide gün bu kadarla bitecek miydi? Elbette hayır. Şimdi size buraya bir görsel bırakıyorum. Gerisine öyle devam edeceğiz ama önce görselin güzelliğinde biraz mest olun derim 🙂

Görsel instagram.com/izmiretkinlikhaberleri’nden alınmıştır.

Görselde gördüğünüz kan kırmızı şanlı bayrağımız 10 metre değil, 20 değil, 100 değil tamı tamına 350 metre uzunluğunda. Doğru duydunuz, 350 metre. Türk bayrağımıza da ancak bu yakışırdı diyerek dev uzunluktaki bayrağı binlerce İzmirli olarak taşıdık göklere doğru. Sokaklar, caddeler, balkonlar, insanların eli, dükkanlar her yerden coşkulu zaferin nidası yükseliyordu. Bir İzmirli’ye aç İzmir Marşı’nı saatlerce tekrar edip avazı çıktığı kadar haykırabilir, bunun canlı kanıtı dün yaşandı ulu bayrağımız altında. Hisleri kabarıp hoplaya zıplaya marşı söyleyen binlerce kişi sebebiyle güzel bayrağımız dalgalanarak dolaştı İzmir sokaklarında. Saatler öğle sularına doğru koşarken bayrakla birlikte Tunç Soyer’in konuşması, dans gösterileri, çelenkler ile şenlenmeye devam etti.

Akşamüstü ise tek bir cümlelik özetiyle nefis bir gök şöleni başladı: İSTİKBAL GÖKLERDEDİR!

 

 

 

 

Görsel kaynağı: instagram.com/izmirairshow

“İstikbal Göklerdedir” diyerek günlerdir hazırlığı yapılan İzmir AirShow gösterisi  akılda baş koymayacak kadar nefes kesici bir a şekilde açılışını yaptı. Kimler kimler yoktu ki? “Dikkat uçak çıkabilir” notuyla paylaşılan gösteri afişini de siz değerli okurlarımız için bırakıyorum. İzmir Kulüpleri öncülüğünde Genel Havacılık Uçakları ile birlikte biriken heyecanlı kalabalığı selamlama uçuşu ile açılış yapıldı. Her uçuş yürekleri ağza getirirken bir yandan da nefesini kesti izleyenlerin. Solukları ta içeriden tutarak gerçekleştirilen Solo Türk, Türk Yıldızları, milli gururumuz Hürkuş Gösteri Uçuşu, Jandarma Çelik Kanatlar gösterisiyle birlikte her uçuş çok güzel, çok özeldi ancak bir konuk vardı ki herhalde damgayı kendisinin vurduğunu söylersem abartmış olmam. Türkiye’nin ilk kadın akrobasi pilotu Semin Öztürk Şener kendi isminin yazdığı uçağıyla nefis bir uçuş gerçekleştirdi İzmir semalarında. Sunucuların bilgilendirmelerinden sonra kendisine bağlanan telsiz konuşmasında “Burada vatan aşkıyla uçmak benim için şereftir, ne mutlu Türk’üm diyene!” sözleriyle izleyen herkesin gözlerini doldurdu. Yanı sıra kendisinden sonra uçuşa geçen Murat Özpala, Hürkuş ile birlikte Semin Öztürk Şener ile uçarken “Kendisiyle uçmak benim için şereftir!” diyerek bu güzel Türk kadınını onore etmeyi de unutmadı. Hürkuş’un kaptanı Murat Özpala semalardan ve Kordon dolaylarından zor ayrılırken hemşehrilerini de mutlu etmeyi unutmadı. “Ben de anayım, kadınım, Türk kadınıyım!” nidalarıyla göklerde hakimiyetini ilan Semin Öztürk Şener eğer o sırada Sabiha Gökçen’in ruhu orada kendisini izlediyse eminim yattığı yerde mutlulukla gülümsemesini sağlamıştır. İşte Atatürk’ün şehri dedirten, Türk kadını ve Türk erkeğinin yan yana olan uçuşu inanılmaz görüntülere şahit bıraktı herkesi. Kıyıya yakın olanların güzelce yıkandığını da belirterek selam ediyor, günün geri kalanını ve görselleri sizlerle paylaşıyorum sayın okurlarımız. Bu arada miniklerimizi de unutmayarak eğlenmelerini sağlayan tüm çalışanlara çok teşekkür ediyoruz! Sağ olun var olun.

Semin Öztürk Şener’i tüm kalbimle takdir ederken gösterisinden iki görseli de huzurlarınıza sunuyorum okurlarımız Görsel kaynağı: instagram.com/izmirairshow
Semin Öztürk Şener Görsel instagram.com/izmirairshow’dan alınmıştır.
Görsel kaynakları: instagram.com/izmirairshow
instagram.com/izmirairshow’dan alınmıştır

 

 

Akşam sularında İzmir’in yarısından fazlası Tarkan’ın konser alanını doldururken net söyleyebilirim ki “bu gece Alsancak çöker” demiştim, neyse ki çökmedi 😀 Trafik kapandı, balkonlar, teraslar, tekneler, izlenebilecek hemen her yer kiralandı. Gelmiş geçmiş en dolu konser olabilir Tarkan’ın konseri. Teknolojinin son imkanlarını kullanarak canlandırılan kurtuluş günü, havai fişekler ve Tarkan’ın ciddi anlamda tüm İzmir’i sallayan muhteşem konseri sabaha kadar 9 Eylül coşkusunu İzmir’de yaşattı. Yüksek sesle atılan “KIRMIZI! BEYAZ!” nidaları yerden göğe her yeri titretti.

Görsel instagram.com/izmiretkinlikhaberleri’nden alınmıştır.
Görsel instagram.com/izmiretkinlikhaberleri sayfasından alınmıştır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bugün 10 Eylül. Gösteriler ve kutlamalar bugün de devam edecek. İzmir’deki tüm okurlarımızı İzmir Türküleri eşliğinde kutlamalarda görmeyi çok isterim. Aynı coşku üçüncü gün de devam ederken günün önemine dair son sözlerimi paylaşmak arzusundayım sizlerle.

Milli Mücadele yılları boyunca her karış toprağımızda verilen kan,can,mal kaybı lafla sözle anlatılacak bir şey asla değil. Sanatın yetersiz kaldığı tek şey olabilir. Çünkü sanat evrensel bir dildir ancak bu dil, yaşanan bu mucizevi savaşın ne bedelini ne özelliğini anlatma kapasitesinde. Bir İzmirli olarak şu satırlar parmaklarımdan dökülmekte şu an itibarıyla, 9 Eylül deyince zafer yalnız İzmir’in değil tüm Türkiye’nindir. Atamızın ruhunun aramızda dolaştığını hissetmek, Türklüğümüz ile binlerce kez gurur duymak, tarihimize sahip çıkmak, yaşlısı genci çocuğu yetişkiniyle sahip olduğumuz bu güzel toprakların ruh-i revanı ile bütünleşerek “Türk’üm doğruyum çalışkanım! Ne mutlu Türk’üm diyene!” diyebilme lüksüne sahip olabilmek ne güzel, ne yücedir şükürler olsun.

Eli dokunan, emek veren, yorulan herkese, dans hocalarımıza, pilotlarımıza, belediyemize binlerce milyonlarca kez teşekkürü boynuma borç bilirim. Elinize sağlık, her şey olabileceği en son raddeden bile çok güzeldi. Ellerinize sağlık çünkü tarihimizin en güzel, en coşku dolu, en muhteşem kutlamasıydı bu 9 Eylül.

Görselleri aldığım İzmir AirShow, Günlük Karşıyaka, İzmir Etkinlik Haberleri sayfalarına da ayrıca teşekkür ederim.

Aziz şehitlerimizin ve Mustafa Kemal Atatürk’ü EAO MAG olarak saygıyla anıyoruz…

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

Melike Kongu

Ege Üniversitesi reklamcılık bölümü ve Anadolu Üniversitesi antrenörlük eğitimi mezunuyum. Edebiyat ve 19 yıldır uğraşmakta olduğum dövüş sanatları en büyük aşkım. Boş vakitlerimi roman yazmak, resim yazmak ve yabancı dil öğrenmekle geçiriyorum. Cehennem Çiçeği, Ay Yükselirken ve Kara Defter isimli üç romanım var. İyi derecede İngilizce ve Japonca biliyorum.

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR