Atam Çakmak
Öncelikle merhaba arkadaşlar! Bu yazımızda Uefa’nın 2012 yılında getirdiği Avrupa’daki futbol kulüplerinin atacağı her finansal adımı izlediği uygulamayı biraz daha yakından inceleyeceğiz.
Öncelikle son dönemlerde artan futbolcu fiyatları, futbol kulüplerinin maliyetlerindeki artış bu uygulamayı devreye sokan ana faktörlerdendir. Bunun üzerine UEFA artık kulüp giderlerinin ve gelirlerinin arasında uçurum olmasına müsaade etmemek için FFP’yi uygulamaya koydu. Artık kulüpler 3 yıl kazandıklarından sadece 5 milyon euro kadar fazlasını harcayabilecekti ancak kulüp sahibi veya ilişkili başka biri tarafından doğrudan bir katkı/ödemeyle karşılanıyorsa bu seviye belli bir limitle aşılabilecekti.
Bu kurallara uymayan takımlara para cezaları Avrupa’dan men edilme gibi cezalar verilecekti. Yani Avrupa’nın 5 büyük ligi arasında yer alamayan Türkiye Ligi artık daha zor bir aşamaya gelmişti. Çünkü artık futbolcu satmadan ya da kulübe para girmeden transfer yapmak cezaları gerektiriyordu. Statü gereği Avrupa liglerine daha az takım gönderebilen ligimizde üst sıralardaki takımların artık daha dikkatli olması gerekiyordu. Ülkemizde FFP’den en fazla etkilenecek takımlar Fenerbahçe ve Galatasaray olacaktı. Nedeni ise hemen hemen her sene yüksek sıralarda olan bu takımlar artık transfer tercihleri ve mali yapıları konusunda daha dikkatli olmak zorundaydı.
O yüzden artık yüksek fiyatlı futbolcular almak yerine altyapılarına daha fazla önem vermek zorundaydılar. Ama ülkemizde altyapı diğer ülke takımlarıyla karşılaştırınca biraz sönük kalıyordu. Bu da yeni kurallara alışma sürecini daha zor bir hale getiriyordu. Artık Türkiye’de Avrupa’ya katılan takımlar oyuncu almak yerine kiralama yoluna gitmek zorunda kalmıştı. Bu olay ise sadece bugünü kurtarır. Avrupa’ya katılan takımlarımızın gelecek için yapacakları planlar ve mali düzenlemeler çok daha önemli hale gelmiş durumdadır.
