Önceden uyarıyoruz: Ağzınızın suyunu akıtabilir! 😀
Merhabalar sayın okuyucularımız. İyi olduğunuzu umarak sizlere, has bir İzmirli olarak müthiş bir liste hazırladım. Hazırlarken de oldukça zorlandım diyebilirim çünkü değil 12, onlarca 12’lik liste yazılabilir. Pisboğaz bir yazar olarak şu dakika nimetini yiyeceğim sizlere de keyifli okumalar diliyorum, baştan uyarımı yaptım AĞZINIZIN SUYUNU AKITABİLİR 🙂
Giriş yapmadan önce ufak bir bilgi paylaşmak istiyorum. Ege Mutfağı binbir çeşit bölgeye özgü yetişen bitkileriyle oldukça hafif ve şifalı bir mutfak. İzmir ise bu mükemmel otlarla yapılan etli veya etsiz birçok güzel yemeğe ev sahipliği yapıyor. Öyle “ot kökle besleniyorsunuz yaa!” değil yani, sebze severler için baş döndürücü, etsiz yapamam diyenler için etli olarak seçenekleri fazla. Her tür damağa tatlısından tuzlusuna hitap edecek zenginlikte yemek skalamız mevcut. Çok konuştum değil mi? Demiştim, gerçek bir pisboğazım…
EKŞİLİĞİ DAMAKLARA ŞENLİK: BÖRÜLCE SALATASI
Bu yemek kullanılması daha revaçta olan kuru börülcenin aksine taze börülcenin ayıklanıp bol bol limon, Egeliler olarak en sevdiğimiz yağ olan zeytinyağı, damak zevkine bağlı olarak miktarı azalıp artabilen birkaç diş sarımsak, tuz ve tercihe bağlı domates konularak yapılan bir İzmir lezzetidir. Soğuk olarak tüketilen kendi başına da öğün olarak yenilebilen doyurucu ve sağlıklı bir yemek olmakla birlikte et yemeklerinin yanına meze olarak da güzel gider. Kim bilir akşam yemeğinizde meze veya öğle yemeğinizde sağlıklı bir atıştırmalık olarak yemek istersiniz?
ONSUZ KAHVALTI MI? SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ: BOYOZ
İzmir geçmişten günümüze göçmen kültürüyle özleşmiş, çok renkli, çokça Balkanlar esintisi içeren bir şehir. Boyoz da zamanında topraklarımıza sığınan Seferad Yahudilerinden İzmir mutfak kültürüne miras kalan bir çeşit hamur yemeği. İncecik açılan hamur kat kat yapılarak boyozun sabah erken saatlerde tazesi daha bir makbuldür. Yağlısı, yağsızı, domatlı kaşarlısı, ıspanaklısı, kabaklısı, patateslisi hatta çikolatalısı gibi farklı alternatifleri bulunur, kitlelerin damak zevkine avaz avaz seslenir desek yeridir. Yanında yumurta, İzmir tulum, bir bardak çay, domates-salatalıkla da bir güzel gider ki ağızlara layık… İzmir’e yolu düşecek okuyucularımız için İzmir’in her köşesinde bulabilecekleri boyozun en güzel yapılan adresi olarak Alsancak Rum Fırını ve Dostlar Fırını’nı gösterebiliriz. Şahsen bir başka şehre gittiğim zaman en çok tazecik boyozun iç gıcıklayan kokusunu ve o yumuşacık lezzetini özlüyorum.
ETLİ YEMEĞİNİZ YOK MU SİZİN DİYENLERE SICAK SICAK: İZMİR KÖFTE
Ülkemizin her bölgesinde gerek pişirilme şekli gerek iç harcının hazırlanış farkıyla çeşit çeşit köftesi bulunuyor. Biz size Ege’nin incisinin usulü köfte ikram edelim. Bu köftenin farkı ince uzun olarak hazırlanması, fırına verilmeden önce küçük bir tavada kızartma ön işleminden geçmesi ve fırına verildiği tepside ona patates, domates ve biberin salçalı zeytinyağlı sosla eşlik etmesidir. Ağızlarda dışı hafif çıtır, hafif, sebzeli harmanıyla yumuşayan köftemiz lokum gibi dağılarak size lezzette zirve yaptığınız dakikalar yaşatacaktır şüphesiz. Yanında ayranla lezzeti ikiye katlayabilir, ekmeksiz olarak tüketseniz bile doyumu yakalayabilirsiniz.
ONU BİLMEYEN Mİ VAR? SOFRALARIN SULTANI: ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMA
Üf üf o sofraya değil bir tencere kazanla gelse beş dakikaya biten bir lezzet, o bir aşk! İncecik sarılması için özel uğraş gerektiren, ne kadar ince sarılırsa o kadar iltifata nail olan, yeşil soğan, nane, dereotu, maydonoz gibi birbirinden lezzetli otlarla, bir miktar salçayla iç harcı hazırlanan zeytinyağlı yaprak sarmalar limon dilimleriyle ikram edilir. Kaç tane yediğinizi unutturur, sizi kendinizden geçirir, her şeyin yanına yakışır, tüketim zamanı 24 saattir, sarma krizi denen bir şey vardır Ege’de yahu! Damağınızı çatlatan sarma lezzetine hayır diyebilecek adamın doğmadığına inanıyoruz. Neyse ki istediğiniz kadar yeseniz de kilo aldırmaz, midenizi ağrıtmaz böyle de vefalı bir yemeğimizdir kendisi 🙂
BİR SEBZENİN RÜYASI: ŞEVKETİBOSTAN YEMEĞİ
Şevketibostan hiç duyulmayan bir sebze çoğunluk için. O ne diyenler çıkıyor haklı olarak. Esasında şu yukarıda gördüğünüz mor çiçekli bitki. Bu haliyle pek de iştah açıcı görünmüyor fakat bir kere yemeğinin tadına bakmanız yetiyor tiryakisi olmanız için. Pişirme şekli bakımından da geniş bir yelpazede karşımıza çıkan Şevketibostan’ın kavurması da güzeldir, haşlaması da, sulu yemeği de. Düdüklü tencerede lokum gibi kuzu etiyle pişirilen Şevketibostan’ın faydaları da say say bitmiyor. Hafızayı güçlendiren, hazımsızlık ve kabızlık problemlerine hızır gibi çözüm olan, karaciğerimize dost karın ağrısına ve baş ağrısına düşman, biz kadınların başbelası adet sancılarının bir numaralı ilacı, mineral ve vitamin zengini Şevketibostan’ı Fahriye Evcen ve Murat Yıldırım’ın başrolü paylaştığı “Sonsuz Aşk” filminden hatırlayanınız var mı?
DENİZDEN BABAMIZ ÇIKSA YEMEYİZ DE BUNA BAYILIYORUZ: SÜTLÜ BALIK
“Süt ve süt ürünleriyle balık tüketilmez, zehirlenirsin,” öğüdü ile büyüdük. İzmir’in mutfağında otlar kadar büyük yer kaplayan deniz mahsulleri, meltemli yaz akşamlarının Ege Denizi’ni karşımıza alarak belki birkaç kadeh rakıyla kah efkarlanan kah kahkahalara ortak olan sofralarda baştacıdır. Sütle balık yenilir mi hiç demeyin, bal gibi yenilir. Çoğunlukla levreğin yapımında tercih edildiği sütlü balık beşamel sosu, taze taze domatesi, uzayarak iştahınızı kabartan kaşarı ile parmaklarınızı yedirtebilir. Bir İzmirli tavsiyesi verip diğer yemeğe geçelim. Levrek Şubat, Mart, Nisan aylarında bulunsa bile Mayıs ayında lezzeti tavan yapan bir balıktır. Bu yemeği bahar aylarında İzmir’e yolunuz düşerse tatmadan gelmeyin pişman olursunuz.
PARMAK ISIRTAN ÇİÇEK: ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR
Enginar da şevketibostan ile aynı kaderi paylaşan bir diğer muhteşem sebze. Diğer şehirler için üzülüyoruz diyebilirim. İzmir’de bir festivale adını veren enginar değişik pişirme şekillerinde ayrı ayrı lezzetini cömertçe sunsa da düdüklüde pişen haliyle favoridir. İç harcı zevke bağlı olan enginarın yapraklarını ayrı ayrı sıyırmak ve en lezzetli bölgesi olan göbeğine ulaşmak lezzetten sarhoş olduğunuz anlar olarak kayda geçebilir. Duyun duyurun faydaları da en az lezzeti kadar efsanevi. Son derece hafif bir o kadar doyurucu enginar diyette olanlar için çok lezzetli bir yiyecek olacaktır çünkü kalorisi oldukça düşüktür. Kilo verme sürecinizi lezzetiyle destekler ve yardımcı olur, liften zengin yapısıyla uzun süre tok tutar ve uzun süredir yorulan sindirim sisteminize sihirli dokunuşlar yapar. Yüksek oranda içerdiği demir, kalsiyum ve K vitamini sayesinde kemik gelişimini olumlu yönde etkiler ve güçlendirir bunun yanı sıra kötü kolestrolün düşürülmesi için de bir numaralı yiyecektir. Sporcular, diyet yapanlar ve tabii ki midesini çok sevenler için zeytinyağlı enginar yemeği İzmir’den sofralarınıza kopup gelen efsane olabilir.
LEZZETİ ÇIĞIRTAN PRATİK YEMEK: ÇIĞIRTMA
Çığırtma, yapılışı bakımından oldukça pratik bir çeşit sebze kızartmasıdır. Patlıcan, sivri biber, domates, sarımsak ve tabii ki bolca zeytinyağıyla yapılan çığırtma canınız yemekle fazla uğraşmak istemediği zamanlarda imdadınıza yetişebilir. Domates yerine salça kullanabilir, yanında yoğurtla tüketerek lezzetinizi katlayabilirsiniz. Yağını damak zevkinize göre ayarlamak size kalmış. Pişim esnasında çıkan fazla yağı süzdürürseniz daha hafif olurken atmaz ve yağını çekmesini beklerseniz zeytinyağının tadına sebzelerin harmanıyla doyacağınız bir lezzete dönüşebilir. Oluşan sosuna ekmek banarken bizi hatırlayın ve son olarak bizden bir dost önerisi her zeytinyağlı yemek gibi çığırtmanın da soğuğu daha güzeldir, pişirdikten sonra soğumasını beklerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız.
İZMİR’İN DE KEBABI VAR: KİRDE KEBABI
Köftemiz olur kebabımız olmaz mı? Olur. Baharat severler için mükemmel bir seçenek olan kirde kebabı, iç harcında bol baharatın yanı sıra sunum esnasında da baharatlanarak tadından yenmez bir hale gelir. İnce hamurlar arasında servis edilen kirde kebabı, çoğunlukla dana etinden yapılır. Sunum üzerine zeytinyağlı sos dökülen yoğurtla taçlandırılır, damak zevkinize göre kuru nane veya biberiye ile son nokta yapılır size de afiyetle yemesi efendim…
SABAH AKŞAM FARK ETMEZ LEZZETTE ÜZERİNE TOZ KONDURMAZ: KUŞKONMAZ KAVURMASI
İzmir’in kuşkonmazı ünlüdür. Ayrıca bu bitki hemen her şeye çok yakışan hafif bir mezelik olabilir biz de bu mezeliklerden birini söyleyeceğiz. Kuşkonmazlar zeytinyağında baharatlarla kavrularak sofralara taşınır. Et yemeklerinin yanına harika bir refakatçi meze olarak tüketebilir, kahvaltıda doyurucu ama kalorisiz bir kahvaltılık olarak tek başına yiyebilir veya kavurmanın içine tercihe bağlı yumurta kırabilir, kıyma ekleyebilirsiniz. Kilo vermek isteyenler için gene birebir olan kuşkonmaz kavurması İzmir’e gelecekler için boyozdan sonraki kahvaltılık önerimiz olarak öne çıkıyor.
KURBAN BAYRAMI SOFRALARINDA OLMAZSA OLMAZ DUMANI ÜSTÜNDE: SURA
Özellikle Kurban Bayramlarında yapılması bir güzel olur ki… Sura, iç geçirten göz dolduran bir et yemeği. Kurban etinin kemiklerinden veya kuzu kaburgasıyla yapılır, kimyon, karabiber, toz biber ile zenginleşen bir iç pilavı hazırlanır ve içine doldurulur. Lezzet sırrı ise bakır tencerelerde ağır ağır pişmeye bırakılarak sosunun çekmesini beklemesinden geliyor.
TATLI NOKTA: ŞAMBALİ
İrmikli tatlıları sever misiniz? Cevabınız evetse sizi şambali ile tanıştıralım. Şambali, İzmir yöresinin geçmişten gelen en güzel ve en ünlü tatlısıdır. Tatlısınız liste bitmez dedik ve şambaliyle tatlı bir nokta koyduk. Şerbetini çeken irmiğin üzerine tane fıstık yerleştirilerek tüketilen şambaliyi İzmir’in her yerinde bulabilmeniz mümkün. Şerbetli olduğuna bakmayın kesinlikle ağır bir tatlı değildir. Seyyar satıcılarla sokaklarda satışı yapılan şambali, pastanelerden uğradığınız herhangi bir çiğköfteciye kadar karşınıza çıkabilir. Yine de doğru adres meşhur Kemeraltı Çarşısı’ndaki şambalicilerdir. Bir dilim ile başlayın, tadına doyamayacaksınız…
Buraya sığdıramadığım her türlü güzel yemeğin ana toprağı İzmir’den hepinize selam ediyorum. Bekleriz efendim, lezzetle…