Piyasadaki yerini sağlamlaştırmış grupların yeni albümleri her zaman beklenir, iple çekilir, gelince de hızla tüketilir. Bu albümler bir sürprizle de gelebilir, uzun süre reklamı da yapılabilir. Her iki şekilde de sabahına o albüm sabırsızlıkla dinlenir.
Rammstein, kariyeri boyunca çizgisini çok oynatmadan koruyabilen nadir gruplardan. Yenilikleri kendi tarzlarına çok güzel katıp her defasında “bütün” albüm yapmayı da başarmışlardır. Konsept albüme imza atmamış olup da bu kadar tutarlı albüm yapan ekip de piyasada azdır.
Endüstriyel metal alanında eser veren grup diğer metal alt türlerine göre oldukça azdır. Fear Factory, Marilyn Manson, Strapping Young Lad gibi grupları düşünecek olursak her birinin tarzını birbirinden ayıran keskin çizgilerin bulunduğunu fakat bir yerde benzeştiklerini fark edebiliriz. Bu alanda akla gelen ilk ismin Rammstein olmasının bir nedeni de, eserlerinde barındırdığı sound’un başka hiçbir endüstriyel esere benzememesidir. Doyurucu riff yazmak ve akılda kalıcı melodiler oluşturmak bu zamana kadar en iyi yaptıkları işti. Son albümlerinde de yakaladıkları melodilerle bu alanda ne kadar usta olduklarını tekrar görmüş olduk.
Richard Kruspe’nin Emigrate adlı yan projesi ve Till Lindemann’ın Peter Tagtgren ile giriştiği bir nevi solo projesi Lindemann’dan sonra Alman endüstriyel metal devlerinden bir albüm daha gelir mi gelmez mi tartışmaları hareketlenmeye başlamıştı. O zamanlar System of a Down da yeni albüm çalışmalarını tutarsız bir şekilde sürdürüyordu (iptal ettiler) ve grup elemanlarının başka projeleri olması sonucu asla aradıkları ivmeyi yakalayamıyorlardı. Bu olayların ışığında da olası bir Rammstein albümü için umutlarımızı çok da yeşertmemiştik. Grup, albümlerinden kopup gelen ilk teklisi “Deutschland” için geri sayımı başlatıncaya kadar da şüphelerimiz sürdü. Yeni Rammstein albümü sadece bu yılın değil son on yılın en çok beklenen albümlerinden biri olduğu için Deutschland’da en çok beklenen tekli oldu tabi. Rammstein’ın belki de bugüne kadar yazdığı en epik melodi Deutschland’da, bunu söylemeden geçemem. Parçayı ilk dinlediğimde hayal kırıklığına uğradığım için kendimi kötü hissediyorum ama bundan da bahsetmek zorundayım. Benim beklediğim daha doyurucu bir riff ve daha yakalayıcı bir “verse” bölümüydü. Girişi ve nakaratı inanılmaz yüksek olan bir parçanın devamında da aynı şeyleri bekledim. Yani aslında tamamen beklentim başka yönde olduğu için hayal kırıklığına uğradım. Böyle bir durum için de grubu suçlayıp bu denli kuvvetli ve epik bir parçaya çamur atamam. Sırf eleştirmiş olmak için eleştirmek hoş bir şey değil ve insanların bunu ne kadar sevdiğine son zamanlarda defalarca denk geldik. Sonuçta, iyi olan bir şeyi sırf kendi beklentilerimi karşılamadığı için eleştirmek beni nasıl bir insan yapar?
İçim oldukça rahat bir şekilde şunu söyleyebilirim ki albüm çok güzel. Bu albüm, Rammstein’dan bekleyebileceğiniz her şeyi ve daha fazlasını kapsıyor. Grup, hem beklentiyi karşılayıp hem de yepyeni eserler sunabilmiş. Ben de beklediğimi albümde fazlasıyla buldum. Ayrıca “Auslander” gibi bir sürprizle de karşılaştık. Daha pop-vari bir altyapıya sahip parça şu an piyasada duyabileceğiniz tüm pop “ürünlerinden” daha iyi, yazdım buraya. Till Lindemann’ın vokal performansının da bu albümde zirve yaptığını söylemeliyim. Özellikle “Puppe”, insanın adeta derisine işleyen bir vokal performansına sahip. Esasında, grup elemanlarının her biri her zamanki gibi üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmışlar. İsimsiz bir şekilde yayınlanan albümün son Rammstein albümü olabileceğine dair söylentiler de var. Bunun olacağını düşünürsek eğer içimiz rahat bir şekilde Rammstein’ın tüm albümlerinin tutarlı ve belli bir çizgi üzerinde olduğunu kabul edebiliriz.
Bu albümden daha fazla bir şey bekleyemem. 11 adet dolu dolu parça, her biri kariyerlerinin farklı bir bölümüne de göz kırpıyor. Ayrıca ekip sanki yaşlanmamış gibi performans sergiliyor. Bana göre albümün en iyisi olan Zeig Dich ve beraberinde Weit Weg, Tattoo ve Diamant gibi parçalar sadece Rammstein hayranlarını değil, hem nostaljik hava arayan hem de yeni tatlar isteyen metal severleri memnun edecek cinsten parçalar. Eğer bu Rammstein’ın piyasaya sunduğu son koleksiyon ise gayet güzel bir son vurgun diyebilirim.
Rammstein, önümüzdeki en az üç sene turnede olacak. Bu sene duyurulan Rock Off için benim umutlarım yüksekti fakat festival grubun konser takvimine pek uymayan bir tarihe denk geliyordu. Zaten Parkorman da Rammstein gibi görkemli sahnesi olan bir grup için çok da iyi bir mekan tercihi olmazdı. Umarım ülkemizdeki organizasyon şartları önümüzdeki bu süre içinde gelişir ve Alman devlerini ülkemizde bir kez daha ağırlayabiliriz. Yeni albümün en esaslı parçaları göz alıcı sahne gösterileriyle Rammstein setlistlerine girdi bile. Umarım bizler de şahit oluruz. Daha şimdiden, Rammstein 2019’un en iyi albümlerinden birine imza atmış diyorum ve bitiriyorum.
Öne Çıkanlar (Albüm sıralamasına göre):
- Deutschland
- Radio
- Zeig Dich
- Auslander
- Puppe
- Weit Weg