Ekran001 serisinden tekrar merhabalar efendim. Konumuz benim de içinde bulunduğum bir topluluk olan seyirci topluluğu. Sektörün olmazsa olmaz birinci şartı fakat en önemsenmeyen detayı seyirci.. Seyirci için oluşan bir sektörün seyirciyi zaman zaman yok sayması, söz söyleme hakkı vermemesi..
Sevenlerini küçümseyen oyuncular, oyuncusunu hiçe sayan yapımcılar, dizisini harcayan kanallar..
Bir fikir gelir o fikir kağıda dökülür, kağıttan kocaman plazaların üst katlarına gider.. Defalarca reddedilir ama pes edilmez ve en sonunda ekrana yansır.. Bu yolculuğun hediyesi de seyircidir. Bu aslında bir kumardır. Ya tutarsa kumarı. Bir yazı atılır bir de tura. Birinde seyirci saklıdır. Ya seyirci kazanacaktır yada her iki taraf..
Gün gelir dizisini beğenmedi diye seyircisini azarlayan oyuncu görürsünüz gün gelir senaryosunu beğenmedi diye seyircisini azarlayan senaristi. Haberini bekleyen seyirciyi küçümseyen, hakaret eden magazin gazetecisini de görürsünüz. Hatta ve hatta kendisi ile çektirdiği fotoğrafı paylaşmadı diye sosyal medyada bir hayranına zorbalık yapan oyuncuyu da görebilirsiniz bu televizyon evreninde. Kısacası dizi sizin için vardır , benimsemesi istenen sizsinizdir, akşamları 3 saat bir dizi izlemeniz için ellerinden geleni yaparlar ta ki elinize telefonunuzu elinize alana kadar.. Yani sevgili seyirci, hep beğeneceksin, beğenmezsen de yazamazsın. Yazarsan da sonuçlarına katlanırsın..
Ben de çok sevilen bir dizinin çok sıkı bir seyircisiydim. Hatta öyle ki herkesin ağzına sakız ”fan” dedikleri ama aslında yalnızca destekçilik mertebesi olan o kitledendim.. Zaman zaman yazdıklarım çok sevildi. Eleştirdik, zaman zaman deyim yerinde ise yerden yere vurduk bir kişi de çıkıp sen seyircisin sen söyleyemezsin demedi. Hayatıma çok güzel oyuncular çok da güzel insanlar katıldı. Her şeye rağmen..
Bir elin parmağını geçmeyen asilliğin kitabını yazmış nadir oyunculardan olan sevgili ağabeyime buradan sevgiler, herkes kendini biliyor..
Şu kamerayı biraz seyirciden ekrana doğru tutsak ve kendinizi izleseniz yine de böyle düşünür müydünüz? Aslında siz bizi bize değil de biz sizi size anlatıyor olmayalım? Her ne anlatılıyorsa bazen, anlamadığımızdan değil anlatamadığınızdan.. Ama ne olur anlaşabilelim artık. Her kim önem veriyorsa seyircisine kuş koysunlar yoluna, her kim önem veriyorsa eleştiren her kelimeye bile, kitaplar yazılsın adına.
Her kim ne işi yapıyorsa içinde sevgi barındırmalı derim hep. Karşı taraf da sevilmeli ki sen ona bir şeyler verebilesin.. En önemlisi işini kalpten yapabilesin. Dizi veya film her ne ise parolası mutlaka sevgi olsun diyemem elbet ama sevgi ile yapılmalı diyebilirim.
Her kim bakıyorsa kameraya güzel görmeli. Her kim ruh veriyorsa birine; içinden çıkabilecek her ruhu sevmeli.. Her kimin gözünden çekiliyorsa o iş o kişi o işi çocuğu gibi sevmeli.. Çünkü bir proje eğer aile ise seyirci de o ailedeki çocuklardır..
Hep sevgiyle, çok sevgiyle..