Duygu Koç
28 temmuz 1947’de Tahsin ve Muzaffer Akkor çiftinin dört çocuğundan biri olarak İstanbul’da dünyaya gelen Kamuran, ileride ablası Gönül ile birlikte Akkor Kardeşler şeklinde anılacaktır.
Kamuran’ın annesi ud çaldığı babası da ona solist olarak eşlik ettiği için Akkor ailesinde müzik hayatın önemli bir parçasıdır. Ablasının şöhreti yakalamasıyla birlikte 1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren Kamuran da müzik sektörüne atılır. Onun bu sektöre girişi daha çok ablasının teşviki ile olur. Ablasının çalıştığı gazinoda onun provalarını izlerken, birisinin el işareti yaparak kendisini gösterip “Aa ne güzel kız değil mi?” dediğini duyar, bu durum onu hayli utandırır, hatta dikilmekte olduğu balkondan geriye doğru çekilerek daha az görünür olmaya çalışır. Bu kişi daha sonra ablasının kulisinin olduğu kata gelir ve “Kim bu güzel kız?” diye sorar, ablası Gönül Akkor’un cevabı ise “Kim olacak tabi ki de kardeşim” şeklindedir. Kamuran’ı beğenen kişi daha sonra “Sesi güzel mi?” der, Gönül Akkor’un cevabı yine “Aaa tabi, kimin kardeşi ki” şeklinde olur. Bu kişi Vasfi Uçaroğlu’dur. Ünlü müzisyen kendi orkestrası için kadın solist aramaktadır ve tanıştıkları gün Kamuran’ı dinlemek istediğini söyler. Bir hafta sonra dinlediği Kamuran’ın sesini çok beğenen Vasfi Uçaroğlu onu orkestraya alır ve Kamuran Akkor‘un yükselişi de 1967 senesinde Berkant’ın yanına “Vasfi Uçaroğlu” orkestrasına solist olarak seçilmesiyle başlar. Bu ikili tanıştıktan üç ay sonra da evlenir. Vasfi Uçaroğlu gibi dönemin önemli bir müzik insanıyla evlenmek, Kamuran Akkor için sektörde tutunmasını sağladığı gibi aynı zamanda önemli bir akıl hocasına sahip olmasına da yol açar. Aşkı ve iş uyumunu yakalayan ikili çeşitli gazinolarda programlar yapar.
Bu yıllarda Sezen Cumhur Önal gibi dönemin en ünlü söz yazarlarından birinin kanatları altına giren Kamuran, 1968 yılından başlayarak, ünlü yazarın sözlerini yazdığı Aşk Eski Bir Yalan, Kime Niyet Kime Kısmet, Seni Beklerim Öptüğün Yerde ve Reyhan şarkılarının yer aldığı 45´lik plaklarıyla ülke çapında şöhreti yakalar. Bu dönemde icra ettiği müzik daha çok pop ve hatta Anadolu Pop denilebilecek tarzdadır. Daha sonra “Kalbim Seninle Dolu” ve “Aşka Paydos” gibi Fecri Ebcioğlu şarkılarından plak yapar. 60larda pop söyleyerek başladığı müzikal yolculuğu 70lerin ortalarında Türk Sanat Müziği, Klasik Türk Musikisi gibi türlere de kayar. Ancak sanatçının kariyerindeki büyük kırılma Sev Yeter şarkısını seslendirmesiyle gerçekleşir. 80li yıllarla birlikte Kamuran Akkor tamamen arabesk müziğe yönelir, özellikle 1981 yılı bu kırılmanın başlangıcıdır. Sözlerini Uğur Bayar’ın yazdığı Sev yeter, ilk olarak Biricik’in albümüne konulmak istenir ancak Orhan Gencebay’ın şarkıyı beğenmemesi sebebiyle bu albüme konulmaz ve Müslüm Gürses’e verilir. Daha sonra Kamuran Akkor şarkıyı yeniden yorumlayınca adeta yer yerinden oynar. Kamuran Akkor 1971 yılında Bir Teselli Ver gibi bir Orhan Gencebay klasiğinden 45lik yapsa da bu yıllarda halen daha pop müzik icra etmeye devam eder ancak Sev Yeter onun kariyerindeki arabesk müziğe geçişin başlangıcıdır.
Bir gazeteye verdiği röportajında “10 yıl hafif müzik icra ettim, ağır adımlarla ilerledim ama istediğim yere geldim. Türk Müziği dışında bir başka dalda icrada bulunmak istemiyorum” şeklinde beyanlarda bulunsa da ilerleyen dönemde Arabesk müziğe kesin bir geçiş yapar. Onun için müziğinden ilham aldığı en büyük isim ise Lübnan’ın divası Feyruz’dur. Müzikal olarak hem pes hem de tiz 1.5 oktavı da geçebilen bir sese sahiptir, bu özelliği sebebiyledir ki farklı müzikal tarzlarda ürünler verebilmiştir. Dönemin ruhuna uygun olarak, o da oyunculuk yapar. 1965 yapımı Kolejli Kızın Aşkı ile başladığı oyunculuk kariyerinde 12 filmde yer alır. Oyunculuğun yanı sıra müzisyen kimliğini de sinema sektöründe kullanır; bazı filmlere soundtrackler seslendirir, müzikler besteler. 80lerdeki arabesk starlarının hit şarkılarına film çekme modasına uygun olarak “Anadan Ayrı Babadan Ayrı” şarkısına 1985 yılında aynı isimli bir film çekilir ve başrolde de Kamuran Akkor’un kendisi oynar. Bu film bir yükseliş ve düşüş hikayesidir, oldukça beğenilen yapım büyük kitleler tarafından izlenir.
Oyunculuğu ve şarkıcılığıyla döneme damga vuran Kamuran Akkor’un sektörde yılları aşan kalıcılığı şüphesiz ki yaptığı başarılı evlilikle de alakalıdır. Çünkü arabeskin kadın yıldızlarına ve hayatlarına baktığımızda erkek arkadaş, koca, sevgili, sıfatı ne olursa olsun çeşitli erkekler yüzünden dolaylı ya da dolaysız şekilde acı çektiklerine şahit oluruz. Hayatları hep acıların, trajedilerin, unutulmanın, ölümlerin, Bergen örneğinde olduğu gibi katledilmenin de olabildiği trajedileri içerir. Sektörde kadın olmanın zorluğunu her şekilde yaşamak zorunda kalan bu kadınların hiç biri erkeklerin sahip olduğu sıfatlarla anılmaz, önleri kesilir, cinsiyet ayrımcılığını sonuna kadar yaşarlar. İmparatorların, babaların, kralların olduğu yerde bu kadınlar kraliçe, anne, efsane olamamışlardır. Bu dönemden ismi, ailesi, kariyeri ve kendisi zarar görmeden çıkan ender kadın arabeskçilerdendir Kamuran Akkor. Bir Ateşe Attın Beni, Sev Yeter, Üzülmedim Ki, Bir Gün Darılıp, Kabahat Seni Sevende gibi büyük hitlerle akıllarda kalan şarkıcı 2020li yıllara kadar 18 adet albüm, yüzlerce EP, LP yayınlar. 1990larda popülerliğini kaybedip, bir dönem unutulsa da 2010lu yılların sonunda çeşitli dizi ve filmlerde şarkılarının çalınmasıyla Kamuran Akkor adeta yeniden keşfedilir.
Farklı tarzlardaki icracı kimliğiyle, arabesk müziğe bıraktığı eserler ve etkiyle müzik tarihimizdeki mihenk taşlarından biridir Kamuran Akkor. Kraliçe adlandırmasını sonuna kadar hak eden ancak dönemindeki diğer kadınlar gibi hakkı yenilen ve yıllar sonra yeniden hatırlanan bir arabesk kraliçesidir.
