Gece
Gündüz

Black Sites “Exile” Albüm İncelemesi

25 July 2019
2 dk'lık okuma

Daha önce adını bile duymadığınız bir grubun karşınıza çıkması ve birden sizi kendisine bağlaması inanılmaz bir his. Bir yandan heyecanlandırıp aynı zamanda yüzünüze silinmeyen bir tebessüm bırakıyor böyle gruplar. Black Sites ile tanışmam böyle oldu. Grup, ilk albümleri “In Monochrome”u 2017 yılında yayınlamış ve benim bundan haberim olmamış. Exile’ı dinlediğim an bundan pişman oldum. Albüm, “The Night They Came For You”nun yükselen açılış riffiyle birlikte 45 dakika boyunca beni adeta peşinde sürükledi.

“Exile” heavy metalin çekirdeğinden fırlamış bir albüm. Nostaljik heavy metal, hatta The Rolling Stones esintileri bile bulabileceğiniz bir albüm yapan bu adamlara saygı duymamak elde değil. 8 parçalık bu koleksiyonda Black Sabbath, Motörhead hatta Opeth esintileri bulabilmek mümkün. Örnek verirken bu isimleri kullandığımız bir albüm için de rahat bir şekilde “atmosferik” sıfatını kullanabiliriz. Daha önceki incelemelerimde de her zaman bahsettiğim gibi, albüm dediğin bir bütün gibi hissettirmeli. Bu yüzden birbirinden bağımsız çok iyi parçalara sahip olsa da, Slipknot’ın 2008 tarihli “All Hope Is Gone” adlı albümü grubun en zayıf işidir benim gözümde. Exile ise adeta bir kitap gibi bütünüyle sizi sarıp sarmalıyor.

Bütün bir albüm ortaya çıkarıp her parçasını da ayrı bir serüven haline getirebilmek günümüzde nadir denk geldiğimiz yeteneklerden. Albüm sekiz bölümlük bir dizi gibi. Kulağa iddialı ve kendinden oldukça emin bir ifade gibi gelebilir fakat Black Sites’ın ortaya koyduğu bu eser de iddialı ve kendinden oldukça emin bir iş. Parçaların da kendi içinde inişleri çıkışları olduğunu hesaba katarsak Exile’ın oldukça katmanlı bir albüm olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İkili gitar yürüyüşleri ile yaratılan geçişler, doyurucu davullar ve Mark Sugar’ın inanılmaz vokalleri ile katman katman bir iş…

Albümün dikkat çekici anlarını sıralasam eminim ki yerim yetmeyecek. “To The Fire”ın akıcı melodik riffinden bahsetmek istiyorum. Aynı zamanda “Focused Totality – the Psychic Knife”taki Motörhead havası hakkında da satırlar dolusu konuşmak istiyorum. “Coal City”nin dillere destan akustik pasajının duygu yoğunluğunu da konuşabilirim mesela, bir yandan da albümün kapanış parçası olan “Dwell Upon the End”deki gitarları konuşasım var. Ki hala şüpheleniyorum acaba bu parçanın gitarlarını Tony Iommi mi kaydetti diye.

Birkaç kelimelik özet geçmeyi denediğim halde beni bir paragraf konuşturan bir albüm “Exile”. Bu zamansız albümü defalarca dinleyeceğime ve dinledikçe bahsedecek yeni noktalar bulacağıma eminim. İçinize işleyen nostaljik hisse rağmen her yerinden özgünlük akan bir albüm Exile. Karanlık esintileri ile bu yaz sıcağında bana gölgelik sağlayan bu albüme net bir şekilde yılın en iyilerinden biri etiketini yapıştırıyorum. Rahatlıkla!

Öne Çıkanlar (Albüm sıralamasına göre):

  • The Night They Came For You
  • Feral Child
  • Coal City
  • Dream Long Dead
  • Dwell Upon the End

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR