Gece
Gündüz

Cennet Köşemiz: Antalya

3 April 2019
yazdı
3 dk'lık okuma

Bahar geldi hoş geldi diyerek geçtiğimiz hafta güneşi, cennet ülkemizin cennet köşelerinden birisi olan Antalya’da selamladık. Sizlere bu yazımda iki günde Antalya’da nerelere gidilir sorusunu cevaplayarak, gezip gördüğüm güzelliklerden bahsedeceğim.

Öncelikle şehre girer girmez etkilenmeden geçemiyorsunuz. Çünkü Antalya’nın girişinde sizi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykelinin karşılıyor olmasından daha güzel ne olabilir ki… 

Kaleiçi

İlk durağımız, limana bakan tarihi evleri, huzur veren atmosferi, küçük dar ve begonvillerle dolu sokakları ile Kaleiçi oluyor. Ayrıca Kaleiçi, gezerken en çok keyif aldığım yerlerden birisi oldu. İçten ve dıştan surlarla çevrili olan Kaleiçi, bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtan bölgelerden biri kesinlikle. Öyle ki Rum, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan evleri halen ayakta duruyor ve biz gezginleri geçmişte yolculuğa çıkarıyor. Bu bölgenin biraz da tarihi hakkında bilgi verecek olursam, Kaleiçi surları, yaşam alanı olarak kullanılan kentin güçlü bir savunma sistemine sahip olması gerekliliğinin sürdüğü 19. yüzyıl sonlarına kadar önemini korumuştur. Bölgeyi içten ve dıştan saran Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait ortak eserlerdir. Bölgede surların içinde 3000 kadar ev bulunmaktadır. Günümüzde önemli bir eğlence merkezi olan bu bölgedeki binalar butik otel, restaurant, bar, kafeterya, pansiyon, alışveriş yerleri, hediyelik eşya dükkanları ve ev olarak kullanılmaktadır. Ayrıca 1972 yılında Antalya İç Limanı ve Kaleiçi Semti, özgün dokusu nedeniyle “Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu” tarafından “SİT bölgesi” olarak koruma altına alınmıştır. 

Düden Şelalesi

İkinci durağımız ülkemizde en çok bilinen şelalelerden bir tanesi oluyor. Bunun en büyük sebebi yaz turizmi açısından ülkemizin en çok turist çeken ili olan Antalya’da bulunuyor olması. Şelale, Antalya’ya turizm amacıyla giden herkesin görmek için listesine ekledikleri doğal güzelliklerin başında yer alıyor. Bizim de listemizin başında geldi ve iyi ki de gidip görmüşüz diyebiliyorum. Bu arada Düden Şelalesi şehirde iki tane bulunmakta ve ikiside aynı isimle adlandırılıyor. Düden Şelalesi, Düden Çayı boyunca Aşağı Düden Şelalesi ve Yukarı Düden Şelalesi olmak üzere iki kola ayrılıyor. Antalya şehir merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan kolu olan Aşağı Düden Şelalesi (Karpuzkaldıran Şelalesi) ile Varsak’a 1 km uzaklıkta olan kolu Yukarı Düden Şelalesi Akdeniz‘e dökülüyor. Biz de Antalya kent merkezinin güneydoğusunda, Lâra Plajı yolu üzerinde bulunan ve yaklaşık 40 metrelik falezlerden denize dökülen Aşağı Düden Şelalesini görmeyi seçtik ve gürül gürül akarak yanına da gökkuşağı konduran şelaleden oldukça etkilendik. Ayrıca Düden Şelalesi, Düden Parkı’nda bulunuyor ve park içinde yer alan seyir terasları ziyaretçilere enfes şelale, falez ve Akdeniz manzaraları sunuyor. Kesinlikle bu tabiat güzelliğini görüp tadını çıkarmanızı öneririm.

Kemer

Antalya’ya gelmişken Türk turizminin en önemli merkezlerinden birisi haline gelen Kemer’i de gezip görmeden geçmek istemedik. Öncelikle bu bölgeye Kemer denmesinin nedenini açıklayacak olursam, Eski Köy halkı kendilerini sellerden korumak için, dağların eteklerinde 23km. uzunluğunda taş duvar örmüşler ve sonrasında bu duvar nedeniyle köylerine ‘Kemer’ ismini vermişler. Kemer, muhteşem denizi, doğal güzellikleri, çam ormanları, tabiat parkları, koyları, plajları, lüks tatil köyleri, otelleri, restoranları ve gece kulüpleri  ile tatilcilere unutulmayacak bir tatil imkanı sunmakta. Benim Kemer’in en sevdiğim yanı ise deniz, orman ve dağların bir noktada birleşiyor olması. Kemer’in meşhur tatil beldeleri ve tatil merkezleri ise Beldibi, Göynük, Tekirova, Çamyuva, Kiriş, Çıralı ve Adrasan olup buraları gezip görmeden Kemer’den ayrılmamanızı tavsiye ediyorum. 

Kemer bu arada özellikle Hollanda, Almanya, Rusya, Ukrayna ve İskandinav ülkelerinden gelen yabancı turistlerin Türkiye’de deniz ve doğa tatili için en çok tercih ettiği tatil beldelerinden birisi durumunda. Öyle ki otel çevrelerinde gezinirken bir anda kendinizi benim gibi Amsterdam caddelerinde geziyormuş hissinde bulabilirsiniz. 

Kepez Balkon

Antalya manzarasını panoramik olarak en iyi izleyebileceğim yer neresi diye soracak olursanız kesinlikle Kepez Balkon Manzara izleme noktası cevabını verebilirim. Antalya’nın ayaklarınızın altında olmasını ve şehir gürültüsünden uzakta bir yerde olmayı istiyorsanız bu manzaraya karşı oturup keyif yapabilirsiniz derim.

Finali de Kepez girişte gördüğümüz Atatürk heykelinin yanında yazılmış olan o güzel sözle bitirmek istiyorum. 

Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel şehridir.” (M.KEMAL ATATÜRK)

Hatice Çopur

8 Temmuz 1996 ,Tarsus doğumluyum. Celal Bayar Üniversitesinde öğrenciyim.Doğayı ve doğanın bize sunduğu güzellikleri görüp, keşfetme arzumdan ve bu güzellikleri sizlerle paylaşma isteğimden dolayı seyahat yazarlığı yapmaktayım.

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR