İstanbul’un Erkeği: Galata

Bir rivayet var ki herkes o rivayete göre dilek dileyip Galata Kulesi’ne çıkıyor. Beyoğlu’nun tartışmasız en güzel konumunda olan Galata Kulesi, milyon tane ziyaretçisini terasında ağırlıyor. Rivayete göre kişi kiminle Galata Kulesi’ne çıkarsa onunla evlenir. Tabii bu durum ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilinmez.

Bir İstanbul masalı, Kız Kulesi’ne aşık bir adam Galata! İstanbul’un neredeyse her yerinden gözüken eser hayranlık uyandırıyor.

Beyoğlu sokakları; ezberlenmeye, kaybolmaya ve anı biriktirmeye değer. Nasıl anlatılır bilmem, ne söylenir bilmem ama bu şehirde yaşamayan, İstanbul’un insanı içine çekip kötüyü de güzeli de yaşattığını bilmez. Ne Kız Kulesi Galata’yı görmeden yapabilir, ne de Galata Kız Kulesini… Bir başkadır hikayeleri, sevgileri…

Ayrıca Galata Kulesi’nin sanat müzelerine yakın olması, tarihin ve sanatın birleşimi ile güzel bir gün geçirmenizi sağlıyor. Galata’nın gölgesinde bir akşam yemeği de yerseniz bu şehre aşık olacağınızın garantisini verebilirim. Çevresinde salaş mekanların yanı sıra, lüks restoranlarda da bir akşam yemeği yerken sanatsal fotoğraflarınız, kendiniz ile özleşen Galata ile bağlamınız kadraja da güzel yansıyacaktır.

”Galata’ya kiminle çıkarsan onunla evlenirsin” sözünün aslında birçok insanın hayallerini süsleyen bir rivayet olduğunu herkes bilir. Galata Kulesi’nin terasında evlilik teklifi yapan, bu rivayete inanan insanlardır. Bir kesim insan ise bu rivayete inanmayan, çıktım ama olmadı diyen insanlardır. Benim tahminim insan ilk sevdiği kişiyle çıkarsa onunla evlenir. Yani hayatında her sevdiği insan ile çıkıp “Ben Galata’ya seninle çıktım, evleneceğiz’’ derse bu biraz hayal olabilir.

İstanbul rivayetleri ile olsun, mimari yapısıyla olsun, her sokağı ve her yapısı özenle işlenmiştir. Bazı ilçeleri var ki esnaf duygusunu yitirmemiş her zaman her müşteriye nazikçe yaklaşan dükkan sahiplerine rastlamak mümkün. Bunun en güzel örneği Beyoğlu esnafıdır. Müşteri olun veya yoldan geçen herhangi biri, herkese aynı sıcakkanlılıkla yaklaşırlar.

Size son olarak bir şiir alıntılayıp öyle yazımı noktalayacağım.

İşte İstanbul
yorgun şehir
işte canından bezmiş boğaz vapurları
kederli tramvaylar
ve Galata Köprüsü’nden
telaşlı insanlar geçmektedir
bir gizli sevinç mahzun göz bebeklerimde
eriyen bir sükun kaldırımlarda adım adım
işte İstanbul
İstanbul dedim de seni hatırladım.

Ümit Yaşar Oğuzcan