Gece
Gündüz

Kültür Başkenti : Eskişehir

9 January 2019
yazdı
4 dk'lık okuma

Eskişehir, gerek yaşam kalitesi olsun gerek kültürü, bizi ülkemizin en Avrupai yeri olarak selamlıyor.

Porsuk Çayı

Sakarya Irmağının en uzun kolu olan Porsuk Çayı, Eskişehir’in en önemli simgelerinin başında geliyor. Şehrin ortasından geçen Porsuk’un kuzeyinde Tepebaşı, güneyinde ise Odunpazarı ilçesi yer alıyor. Eskişehir’e gelen tüm turistlerin şüphesiz Porsuk’ta ölümsüzleştirdiği bir fotoğrafı bulunuyor. Porsuk aslında Eskişehir’in birçok noktasından geçse de son zamanlarda Eskişehir tanıtımlarında sıkça görmeye alışkın olduğumuz gondol fotoğrafları aslında halk arasında ‘Adalar’ olarak adlandırılan bölgede çekiliyor. Porsuk’ta bahar ve yaz aylarında yapılan gondol ve bot turları kış aylarında ne yazık ki yapılmıyor. Ama her yerde olduğu gibi Eskişehir’in de kışı bana göre bir ayrı güzel oluyor. Siz de benim gibi kış aylarında gitmeyi tercih ediyorsanız, Porsuk çevresinde huzur bularak gezinebilir, çevrede bulunan kafelerde oturup bir şeyler yiyip içebilir, Eskişehir’de olmanın tadını burada en güzel şekilde hissederek çıkarabilirsiniz.

Sazova Bilim ve Kültür Parkı

Eskişehir’in en çok uğranan gezi merkezlerinden birisi de Türkiye’nin Disneyland’ı olarak adlandırılan Sazova Parkı’dır. Sazova Parkı, Eskişehir-Kütahya yolu üzerinde ulaşımın rahat olan bir konumda yer almaktadır. Parkın içerisinde Masal Şatosu, Korsan Gemisi, gölet, çocuk oyun alanları, hayvanat bahçesi, akvaryum, Eti Bilim ve Deney Müzesi, Uzay Evi, amfi tiyatro ve birçok restorant  bulunuyor. Sazova Parkı’nın en ünlü yapılarının başında şüphesiz Masal Şatosu geliyor. Eskişehir’in simge yapısı olan bu şato içerisinde çocuklar için özel rehberli turların düzenlendiği çeşitli gösteriler, Sazova Parkı’nı seyredebileceğiniz bir seyir terası ve hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Geniş bir alana yayılmış olan bu parkta yürüyüş yapmak, stresten uzaklaşmak, anın tadını çocuklar gibi eğlenerek çıkarmak kısacası bir gün boyunca vakit geçirecek kadar aktivite yaratmak mümkün. Sazova’ya kesinlikle belirli bir süre ayırmanızı ve tadını çıkartarak gezmenizi öneririm.

Odunpazarı Evleri

Odunpazarı Evleri, şehrin dünya kültür mirasına eklendiği en önemli eserler arasında yer alıyor. 19. yüzyılda inşa edilmesi nedeniyle kültürel değerleri yönünden yüksek olan Odunpazarı Evleri, restore edilerek ve 154 konut adına Odunpazarı Tarihi ve Kentsel Sit Alanı ilan edilerek seyahat severlerin ziyaretine açılmıştır. Ayrıca Odunpazarı’na ulaşmak da oldukça kolay. Şehrin her yanından geçen tramvay sayesinde rahatça ulaşım sağlayabilmeniz mümkün. Gezi boyunca bazı Odunpazarı Evleri’nin içinde günlük yaşamın hala devam etmesi dikkatlerimizi çekse de bazılarının müze olarak faaliyetini sürdürüyor olması asıl ilgimizi çeken nokta oluyor. Özellikle de beyaz mineral lüle taşından yontulmuş sanat eserlerinin sergilendiği Lületaşı Müzesi görülmeye gerçekten değiyor. Ayrıca Odunpazarı’nın çevresinde ziyaret edilmesi gereken başka önemli eserler de yer alıyor. Bölgedeki, 1525 yılında yapılan Kurşunlu Külliyesi’ni ve ve külliyenin çıkışındaki Beylerbeyi Konağını da ziyaret edebilirsiniz. Odunpazarı’nın gezilecek öyle çok yeri var ki birkaç saatliğine geldiğinizde bile fark etmeden tüm gününüzü burada geçirip dönebilirsiniz.

Eskişehir Balmumu Müzesi

Odunpazarı’nı gezerken tarihi evlerin en ön, giriş kısmında yer alan,dünyanın pek çok ülkesinde bulunan Madame Tussauds Müzesi’nin Türkiye’deki ilk örneği olan Balmumu Müzesi’ni de pas geçmeden gezmenizi tavsiye ederim. Resmi adı ile Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, son yıllarda Eskişehir’in en ilgi çekici müzelerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Müzede yerli yabancı dünyadan birçok önemli ismin balmumundan yapılma heykelleri ile birlikte yaklaşık 200 adet heykel sergileniyor. Müzede özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün çeşitli dönemlerine ait balmumu heykelleri oldukça dikkatimizi çekiyor. Müze pazartesi günleri hariç haftanın diğer günlerinde saat 10.00-17.00 arası hizmet vermekte ve müzenin giriş ücreti tam 14, indirimli 7 tl.

Eskişehir’in öğrenci kenti olması nedeniyle, Eskişehir’de yemek denilince akla ilk olarak birçok fast food zinciri gelse de aslında ülkemizin birçok lezzetini burada bulmak ve uygun fiyatlara yemek mümkün. Uygun fiyat denilince Eskişehir gerçekten bizi bu konuda yeterince tatmin ediyor. Özellikle de fiyat performans açısından, yöresel yemeği olan çiğ böreğine ben bayıldım. Aslen bir Tatar yemeği olan çiğ böreğinin tadına ülkemizin birçok farklı yerinde bakmış olsam da Eskişehir’de yediğim lezzeti unutmam mümkün olmuyor. Sırf çiğböreğini yemek için bile defalarca gelebilirim bu şehre.

Sizlerin de Eskişehir’in huzur verici tüm güzelliklerine bir gün varabilmeniz dileğimle…                                                      

Hatice Çopur

8 Temmuz 1996 ,Tarsus doğumluyum. Celal Bayar Üniversitesinde öğrenciyim.Doğayı ve doğanın bize sunduğu güzellikleri görüp, keşfetme arzumdan ve bu güzellikleri sizlerle paylaşma isteğimden dolayı seyahat yazarlığı yapmaktayım.

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR