Herkese merhaba! Bu sezon sokakları ve gardrobumuzu süsleyecek olan muhtemel ürünleri, defileleri tek tek inceleyerek sizlere sunuyorum bu yazıda. Bejler, pasteller, aşırı maskülenler ve tabiki geri dönüşler… Hayal kırıklığına uğradığım bir kaç marka dışında bu sezona yükseldim ben, incelemeye başlayalım o halde.
Dior’umuz al bu kalbim senin olsun diyerek açıyorum konuyu. Öyle bir yükselişe geçti ki Dior şu modanın katledildiği dönemde, gözlerim dolu dolu defileye bakıp kaldım. Moda palyaço seviyor diyerek çıktıkları bu yolda fırfırlar, balo kıyafetleri, prenses kesimler ön planda oldu iyi ki de oldu. Neon renklerden fenalık geldi, sadelik istiyoruz artık! Belki Dior biraz uzak kalabilir bize ama aynı prenseslikte olan sevgili Züleyha Kuru tasarımlarını es geçmiyoruz, muhteşem bir kadın, başarıda ve yaratıcılıkta sınır tanımıyor!
Buyurunuz yukarıda Züleyha Kuru tasarımı olan muhteşem bir detay var. Madem prenseslikten açıldı konu öyle de devam edelim. Zuhair Murad! Lübnan’dan çıkıp kendini bütün dünyaya kanıtlamış olan muhteşem bir tasarımcı ayrıca bu sezonki koleksiyonu inanılmaz derece güzel olmuş. Böyle tasarımlar görünce giyinip kendimi prenses ilan edesim yok değil. Haklı değil miyim?
Sırada sevgili Celine var. Bir an önce sizi uyarıp gözlerimi yıkamam lazım, podyumlar hayatın gerçeklerini yansıtmıyor demiştik hatırlayan var mı? Var. Lütfen bunu unutmayın çünkü Celine paralel evrende yaşayan Stranger Things karakterine çevirmek istiyor herkesi, gören görmeyeni uyarsın! Böyle şeyleri giyinmeyin ayrıca bu kadar zayıf olacağım diye sakın aç kalmayın. Her halinizle muhteşemsiniz! Elbiseyi görmeye hazırsanız aşağıya bakın.
Ve tabii ki Tom Ford efsanesi geri döndü! Bu ne maskülenliktir, bu ne güzelliktir, neler yapıyorsun sen Tom Ford? Bozarsan bu duruşunu isyan başlatırım… Deri leopar motifli o muhteşem ceketler, diz altı tül detaylı eteklerle sivri topuklu ayakkabı en çok sana yakıştı!
Gelelim her sezon konsept defilerle kalbimizi çalan Chanel’e. Hasır şapkaları jet hızıyla hayatımıza geri soktu! Bu sezon umarım herkes korkuluk gibi dolaşmaz sokakta… Ne kadar bazen saçmalasan da sana kızamıyorum Chanel ama o kocaman logo kolye ve küpelere ne gerek vardı? Bizim sokaktaki bijuteri bile aynısından üretmiş kendine satıyor. Kızılay yine kan ağlıyor…
Ve Balmain! Benim sana diyecek lafım çok da demiyorum… Katy Perry Grammy Ödülleri’nde bütün dünyanın diline düştü, neden mi? Stilisti kalkıp demiş ki “Sana Balmain avize model bu elbise çok yakışır al giyin” bizim kız da giyinmiş. “Prim vermeyin artık!” diye çığlık atmak üzereyim. Neyse ki bizim buralardan bu markayı alıp giyinen bir tek Hande Yener olur. Ona da yakışmıyor değil.
Versace’ye bakacak olursak, bu sezon dünyanın en renkli tasarımlarını yapmış olabilirler. Güzel mi, değil mi? Bir türlü karar veremedikten sonra risk alınırsa aslında gayet güzel diye yükseldim. Tek sıkıntısı, büyük logolu kıyafetleri görünce makaslamak istiyorum orası ayrı bir dünya. Emin olduğum tek şey ise turuncu bu sezona fazla yakıştı! Ve tabii ki Gigi <3