Türkiye’de 13 senedir yürürlükte olan bir yasa var: Hayvanları Koruma Yasası… Ama bu kanunun özellikle son zamanlarda revaçta olan hayvan katlini önlemesi söz konusu bile değil.
Her yeni güne felaket haberleri ile uyanıyoruz. İçinde ölümler, acılar ve katliamlar içeren her türlü gasbın yaptırımla sonuçlanması gerekiyorken devlet 546 liralık idari para cezasını kesmemek için bütün hukuksal işlemleri yok sayıyor, kendi çıkardığı bu yasayı görmezden geliyor. Peki bizler bu durumda ne yapmalıyız? Devlet değişmiyorsa biz değişmeliyiz. Şimdi çeşitli ülkelerde yapılan ceza yaptırımlarından bahsedeceğim.
Fransa’da yapılan hayvan hakları düzenlemesinden bahsedelim biraz. Fransa, daha önce eşya, mal statüsünde olan evcil hayvanları 2015 yılında yapılan düzenleme “hassas canlılar” olarak kabul etti. Barınak ve bakım evlerinin denetlenmesi ve hayvanların yaşam koşullarının uygun hale getirilmesini öngören yasa 1989’dan bu yana yürürlükte. Aynı şekilde, kayıp ve terk edilmiş olan hayvanların öldürülmesi de yasaklandı.
1999 yılındaki yasayla hayvanların sağlık, beslenme, eğitim ve yaşam alanlarıyla ilgili birçok düzenleme geldi. Bu yasanın en önemli tarafı hayvanlara yönelik şiddet ve tecavüz suçlarının cezasının ağırlaştırılması oldu. 6 ay hapis cezası, artırılarak 2 yıla çıkarıldı, 15 bin euro para cezası ise 30 bin euro oldu. Bu ceza aynı zamanda evcil hayvanlarını terk edenler için de geçerli oldu. Bunun yanında evcil hayvanların bakımı, beslenmesi ve yaşam koşullarının iyi olması sağlanmazsa ve hatta hayvanlar ilgiden mahrum bırakılırlarsa sahipleri kötü muameleden 750 euro para cezasına çaptırılıyor.
Belçika’da ise 2017 yılında yapılan düzenlemeyle hayvanlara kötü muamelenin adli para cezası 500 eurodan 100 bin euroya çıkarıldı ve bunun yanında 2 yıla kadar hapis cezası öngörüldü. Adli para cezası daha ağır vakalarda 300 bin euroya kadar çıkıyor üstelik İdari para cezası da 62 bin 500 euro olarak düzenlendi.
Hollanda’da sadece hayvanlara karşı işlenen suçlarla mücadele için 250 kişilik bir polis ekibi kurulup görevlendirildi. Ayrıca hayvanlara yönelik şiddet ya da kötü muameleye tanık olunduğunda Hollandalıların arayacakları bir numara var: “144 Hayvan Polisi Şikayet Hattı” Önümüzdeki yıllarda hayvan polislerinin sayılarının 800’e kadar çıkarılması hedefleniyor. Hayvana şiddet ve tecavüzün ceza yaptırımı ise 20 bin euroya kadar para ve 3 yıla kadar hapis cezası. Üstelik kamu hizmeti de cezalar arasında. Ayrıca suçu işleyen kişiler 1 yıl boyunca evcil hayvan sahibi olamıyor.
İngiltere 2006 yılı Hayvanları Koruma Yasası, hayvan sahiplenmeyle ilgili asgari standartları belirleyip aynı yasayla hayvanlara şiddet suçuna 6 aya kadar hapis cezası ve 20 bin sterlin para cezası getirdi.
İsveç’te evcil hayvanınızı ihmal ettiğinizde hayvan elinizden alınıyor. Hayvan sahiplenmenin şartlarıysa sıkı kurallarla belirlenmiş durumda. Köpeğiniz varsa günde iki defa dışarı çıkarmanız gerekiyor. Kedinizin ise günde en az 2 kez ilgilenmek için yanında bulunmalısınız. İç mekanlarda hayvanları kesinlikle bağlamak yasak, dışarıdaysa 2 saatten uzun süre bağlayamazsınız. Kediler ise asla bağlanamaz ve hayvanlarınızı kafese koyamazsınız. Kötü muameleye ise 2 yıla kadar hapis cezası veriliyor.
Tüm bu yasal işlemlere rağmen Avrupa’da aktivistler hala bunların yeterli olmadığını düşünüyor ve daha fazlası için ellerinden geleni yapmaya hazırlar. Bizse hala ülkemizde çıkacak TCK kapsamında olan yasayı bekliyoruz. Onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız, onların yaşam ve barınma hakkına saygı duymak zorundayız, ellerinden evlerini alıp yerine betonlar dikerken onlara sormadık ama şimdi kapının önüne bir tas yemek koymak, satın almayıp sahiplenmek, hayvan satışlarını yasaklamak zorundayız. Bahçemizi onlara açmak zorundayız. Onlara çok borcumuz var, onları sevmek zorundayız.