Bahadır Koşapınar
Twitter, Instagram ve birçok yerde bir yapay zekanın çizdiği muazzam detaylara sahip görüntüleri görmüşsünüzdür. Midjourney nedir? Bu yapay zekaları nasıl daha iyi kullanırız? Nasıl daha iyi sonuçlar alırız? Bu yazımızda bunlara değineceğiz. Yapay zeka ve neural ağların gelişimi hep beni etkilemiştir. Son dönemlerde Dall-E’nin gelişimi yapay zekanın sanat ve edebiyatta ne ölçüde söz sahibi olabileceğini bizlere göstermişti. Şimdi ise bunu yeni algoritmasıyla harikalar yaratan Midjourney gösteriyor.
Nedir bu Midjourney?
Son birkaç yılda, makine öğrenimi sistemlerinin metin istemlerinden görüntü oluşturma yeteneği kalite, doğruluk ve ifade açısından önemli ölçüde artmıştır. Şimdi, bu araçlar araştırma laboratuvarlarından çıkıp son kullanıcının eline geçiyor. Midjourney de diğer sistemler gibi, komut olarak kelimeleri ve kelime listelerini kullanarak resimler çizen bir AI botu. Hayal ettiğiniz şeyleri kelimeler aracılığıyla resme dökebilirsiniz. Dile getirdiğiniz şeyin sonucu bir hayli şaşırtıcı veya ince detayları olan mükemmel bir resim olabilir fakat unutmamak gerekir ki burada yapay zeka sıfırdan bir şey çizmiyor. Sadece daha önce yapılmış işleri referans çerçevesine ekleyerek taklit ediyor.
Kelime listenizi ne kadar çok daraltırsanız o kadar iyi. Daha çok girdi demek daha çok çıktı demektir. İstediğiniz stili, ışıklandırmayı, renklendirmeyi ve sanat akımlarıyla detaylandırmanız, karşılığında alacağınız dört varyasyonun daha iyi olması demektir.
Henüz beta sürecinde yer alan botumuz, Discord uygulaması üzerinden çalışıyor. Midjourney‘e girdikten sonra “Join The Beta” butonuna basarak Discord sunucusuna katılabilirsiniz. Ardından kurallar çerçevesinde Newcomer odalarında “/imagine prompt:” komutunu kullanarak yapay zekaya yeni resimler çizdirebilirsiniz. Koskoca evreni bir şişeye mi sıkıştırmak istiyorsunuz? Ya da ilahi bir mekanı tasvir etmek mi istiyorsunuz? Bir enter tuşunuza basar.
Deneme süreniz bittikten sonra, $10 veya $30 gibi fiyatlara abonelikler mevcut.
Sanatçılar ve şirketler, Midjourney’i kendileri için ilham kaynağı olarak kullanabilecekleri gibi sizler de kendi işlerinize ilham olması için kullanabilir ya da sadece eğlenceli biraz zaman geçirmek için de kullanabilirsiniz.
Nasıl Kullanırız? Çıktıları nasıl daha iyi hale getirebiliriz?
Öncelikle, Midjourney’den daha kaliteli çıktılar elde edebilmek için kelime listemizi artırmalı yani aralığı kısaltmalıyız. Bir komut verdiğinizde, botun algılama aralığı çok geniştir. Kelime listesini genişleterek bu aralığı kısaltırız bu da bize daha iyi sonuçlar vermesini sağlar.
İşte daha iyi sonuçlar için takip etmeniz gereken 20 ipucu:
1- Tüm sözcüklerin varsayılan ağırlığı 1 olsa da, istem komutunun (prompt) başlangıcına daha yakın olan sözcüklerin sonuç üzerinde daha büyük bir etkisi vardır. Almak istediğiniz çıktı için olmazsa olmaz dediğiniz komutlar, istem komutuna daha yakın olmalıdır.
2- Virgüller yumuşak ayrımlardır; ağırlıkları azdır. “::” komutu ise ağır ayrımlardır; keskin bir ayrım yapmak isterseniz bunları kullanmanızı tavsiye ederim. Bu iki önemli detay algoritmanın neyi ne kadar kullanmasına karar verecektir.
3- “::” ile kelimelere ağırlık eklemek görüntüyü önemli ölçüde değiştirecektir. Daha yumuşak ayrımlar yapmak için “–” komutunu kullanabilirsiniz.
4- Özellikle resmin belli bir şeyi içermesini istiyorsanız, gerçek bir sanatçıya referans vermeniz çıktıyı çok büyük bir oranda geliştirecektir. Yazacağınız sanatçıyı ve sanat eserini büyük oranda taklit edecektir. Algoritmanın referans çerçevesini, çıkartmaya çalıştığınız şeyin görüntülerine ne kadar daraltırsanız, söz konusu şeyi üretmede o kadar tutarlı olur. Bir sanatçı eklemek bunu yapmanın bir numaralı yoludur.
5- En-boy oranlarının da sonuç üzerinde ciddi etkisi vardır. “–ar” yazdıktan sonra 16:9, 9:16, 1:1 gibi oranlar arasından istediğiniz seçip kullanabilirsiniz.
6- Çok uzun ve açıklayıcı olmak şaşırtıcı sonuçlar doğurabileceği gibi tamamen saçmalık sonuçlar da elde edebilirsiniz. Bunun için abartmamaya özen gösterin. Bazen istediğiniz sonucu almak için defalarca denemeniz gerekeceğini de ekleyelim.
7- Midjourney de, Dall-E gibi görüntüleri kullanabiliyor. Görüntü + kelime listesi kullanmanız çıktıda görmek istediğiniz anahtar noktaları daha belirgin hale getirecektir.
8- Eğer kullanmak istediğiniz stil veya sanat akımı algoritmanın referans çerçevesinde yoksa madde 7’deki gibi görüntü kullanarak algoritmanın çerçevesine yeni bir şey ekleyebilirsiniz.
9- Bir yapay zeka botu ve insanın güzellik standartlarının farklı olduğunu unutmayın. Güzel bir yüz çizmesini istemeniz size simetrik veya sizin standartlarınıza uyan bir yüz vermeyebilir. Bunun için simetrik bir yüz istiyorsanız bunu kelime listenizde belirtmeniz yardımcı olacaktır.
10- “–no” veya negatif ağırlıklar çok fazla kullanılan özelliklerden değildirler. Ama yine de buna değinelim. Örneğin, kelime listenizin içerisinde çok fazla “ice cream” sözcüğü geçiyorsa, küçük bir “–no ice” demeniz algoritmanın daha iyi bir sonuç üretmesine neden olacaktır.
11- İstediğiniz kadar spesifik veya geniş olabilirsiniz, ancak belirtmediğiniz her şey rastgele olacaktır. Bazı durumlarda belirsiz olmak şaşırtıcı çıktılar almanıza da sebep olabilir.
12- İnternette birçok fotoğrafı olan, referans aralığı geniş olan objeleri kelime listenize eklemeye çalışın.
13- Güçlü duygular veya mistik görünen temalar harika çalışır, genellikle muazzam sonuçlar verirler. Celestial (ilahi) konsepti en sevdiğim konsepttir. Çok güzel sonuçlar verdiğine şahit oldum.
14- Farklı stilleri deneyin. (Cyberpunk, solarpunk, modern, futuristic, retro, minimalizm vb.)
15-Eşsiz bir stil elde etmek için özgün sanatçıları kelime listenize eklemeyi deneyin. Takip etmesini istediğiniz akım illa resim sanatında olan bir akım olmasına gerek yok. H. P. Lovecraft, Agatha Christie gibi yazarları da referans çerçevesine ekleyebilirsiniz.
16- Portrait, ultrawide shot, headshot, macro shot, landscape gibi farklı kompozisyonları kelime listenize eklemeyi unutmayın.
17- Çok fazla küçük detay girmek, Discord’u ve algoritmayı zorlayabilir. Abartmamaya özen gösterin.
18- Çok iyi bilinen iki farklı konsepti alın ve kimsenin daha önce görmediği bir şekilde birleştirin. Olabilidiğiniz kadar yaratıcı olun.
19- Tekilliği veya belirli sayıları kullanmaya çalışın. “Kuşlar” çiz dediğinizde iki kuşu mu kastettiniz beş kuşu mu kastettiniz, sistem bunu bilemez. Sistemin inisiyatifine bırakmak istemediğiniz sürece açık olun.
20- Geniş ekstrapolasyon içeren kavramlardan yani birden fazla anlamı olan kavramlardan uzak durun.
Yapay zeka teknolojisi her geçen günün her geçen saniyesi gelişiyor. Siz sevgili okuyucuların sayesinde yapay zeka veriyle besleniyor ve gelişiyor ancak yapay zeka sistemleri ne kadar gelişirse gelişsin sanat ve edebiyat algısı olamayacaktır. Dolayısıyla felsefe de yapamayacaktır. Bu konu detaylıca konuşulması gerek başka bir yazının konusu fakat şöyle küçük bir parantez açayım. Sanat algısı yoksa neden gerek var, neden bu sistemleri kullanmak istiyoruz? Diyebilirsiniz. Ancak konuştuğumuz gibi, sanatçılar ve tasarımcılar bu yazılımı kendi işlerine entegre ediyorlar ve kısa bir süre içinde, AI tarafından üretilen ve AI ile güçlendirilmiş sanat ve edebiyat her yerde olacak. Bir sonraki problemimiz ise telif hakkıdır. Evet, yapay zeka tarafından üretilmiş bir ürünün telif hakkını alamazsın fakat hali hazırda telif hakkı olan daha önce bir sanatçı tarafından üretilmiş bir sanat eserini, yapay zeka alıp yenisi ürettiği durumda ne olacaktır? Bu etik problemlere kısa sürede çözümler bulunacağını umuyor ve sizlere yazımızı okuduğunuz için teşekkür ediyoruz.
