Gece
Gündüz

Ölümden Neden Korkarız?

21 March 2019
yazdı
2 dk'lık okuma

Ölüm ve doğum hayatın iki en gerçek olayıdır. Bu ikisi arasında geçen ortalama 70-80 yıllık zamana ise ömür demişler. Ölümü ve yaşamı köprünün iki ucuna benzetebiliriz, ömrümüz boyunca o köprüde ilerleriz. Bazen sendeler, bazen düşer, bazen koşarız ama hep ilerleriz. Çünkü zaman hep ileriye akar, geriye değil. Bu yüzden geriye pek de bakmamamız gerekir, önümüzde kalan kısım ise daima gelecektir.

Geçmişten ancak ders almalıyız. Yaptığımız hatalara takılır kalırsak orada kalmış gibi yaşarız. Oysa ki her yeni gün bir şanstır. Hataları düzeltmek ve daha az hata yapmak için, kullanabilmek gerek. Ama bence ömrün en önemli olayı o merdivenin her bir tahtasını elimizle, emeğimizle inşa edip öyle ilerlemektir. Zaman zaman başkalarından destek alınabilir fakat herkesin köprüsü kendine. Herkes kendi köprüsünü kendi inşa edip kendi emekleriyle ilerlemeli ki kimseye muhtaç olmasın ve hep güçlü olsun.

Unutmamalıyız ki herkes o köprüyü bir şekilde geçiyor ve “son”a ulaşıyor. O sondan sonra yapacak bir şey yok zaten. Oradan önce neyi ne zaman ve nasıl yaptığımız önemli. O köprüye koyduğumuz her bir tahta güzelliklerle anılsın, insanlar arkamızdan “iyi insandı” desin ki, yaşadığımız ömür bir şeylere değmiş olsun. “Son”a ulaşınca neler olacak tam olarak bilemeyiz ama sona ulaşıp da köprüyü sağlamlaştırmaya gelebileni görmedim hiç. O yüzden her yaptığımız-yapmadığımız önemli bu hayatta.

Ve bence o köprüyü kurarken ve yürürken karşınıza çıkabilecek en güzel şeyler aile, gerçek dostlar, aşktır ve aşkın devamında sahip olunabilen evlatlar. Çevrenizde sevdiğiniz ve sevildiğinizi hissettiren insanlar varsa ve mutluysanız şükredecek çok şeyiniz var demektir. Sıkı sıkıya tutunun sevdiklerinize, onlar size güç verir, mutluluk verir çoğu zaman. Bazen üzeler bile sizi hak eden insanlar için dökülen gözyaşı gözlerinizi temizler bence.

Diyeceğim o ki hayat kısa, dişleriniz varken gülümseyin, buna değer birini bulduysanız onu çok sevin, her zaman mutlu olmayı bilin, kimsenin ve hiçbir şeyin sizi üzmesine izin vermeyin ve hep olumlu düşünün. Çünkü beyninize “Ben bunu yapamam asla” derseniz beyniniz de kendine o sınırı çizer, pozitif olmak ve iyi enerjiyi çağırmak çok önemlidir.
Bence korkunç olan ölüm değil o köprüdeyken yaptığımız yanlışlar ve düzeltmeyişimizdir. Bence insanlar aslında ölümden değil ölümden sonra alabileceği muhtemel cezadan korkuyor. Korkmamak için köprümüzü güzel kuralım, çiçeklerle süsleyelim. Çocuklarımıza miras çok güzel köprüler ve hayatlar bırakalım.
Sevgiyle kalın!

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR