Ahsen Ceren Topaktaş
10 bin saat kuralını hiç duydunuz mu?
Kurumsal bir firmada çalıştıysanız veya girişimcilik ile ilgilendiyseniz duyduğunuzu düşünüyorum. Gerçek başarının herkes için farklı tanımı var ve herkes bu yolda farklı adımlarla ilerler. Bu kural ise bir konuda uzmanlık seviyesine ulaşabilmek için o konu üzerinde 10 bin saat emek harcanması gerektiğini savunur.
Malcolm Gladwell, “Outliers” adlı kitabında, bir konu üzerinde uzmanlaşmak istiyorsanız o işe 10 bin saatinizi vermeniz gerektiğini söyler ve bunu Bill Gates’in Microsoft’u kurmadan önce 10 bin saat programlama yapması; yine aynı şekilde Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un 10 bin saatlik programlama yapmasıyla destekler.
Aslında bakacak olursak 10 bin saat büyük bir emek ve süreklilik gerektirmektedir. Bu yüzden bu 10 bin saat kuralında karar ve kendinden emin olma durumları da önemli rol oynuyor. Peki nedir 10 bin saat? Bir konuda veya alanda gerçek uzmanlığa erişebilmek için beynin o konu ile ilgili algıladığı bilgileri özümsemesi gerekir. Aslında 10 bin saatte vurgulanmak istenen, uzman performans kazanılmasında planlı uygulamanın yaklaşık olarak 10 bin saate denk geldiğidir.
“Hiçbir başarı tesadüf değildir sadece gerekenleri yapanlar başaracaktır.”
-John Calvin Maxwell
Neredeyse tüm dünyada kabul gören bu 10 bin saat kuralında; günde 8 saat çalışırsak ve hafta sonunu saymazsak bu 10 bin saat 5 yıla denk gelmektedir. Şirketlerde genellikle işe alımlarda sorulan, “Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?” sorusu da bu 10 bin saat kuralına dayanır. Bir şirketin kendini tam anlamıyla ispatlaması için 10 bin saate ihtiyaç olduğu savunulur ve şirketler 5. yıldan sonra büyük karlar elde etmeyi umarlar.
Yeteneklerin ortaya çıkarılması için belirli bir süre gerekir. Bu yüzden herhangi bir konuda kendinizden umudu kesmeden önce kendinize de 10 bin saat tanıyabilirsiniz.
Peki siz 10 bin saate ne kadar yaklaştınız?
