Bu senenin Oscar adaylarına bakınca oylamanın ne kadar çekişmeli geçeceğini tahmin etmek zor olmuyor. Daha önce yaşanmış gerginlikler ve Akademi’nin önceki kararlarını da göz önünde bulundurunca zor da olsa bir tahmin listesi çıkarabiliyoruz elbette. Bu durum insanı ne kadar zorlarsa o kadar iyi. Çünkü ne kadar zorlanıyorsak o kadar iyi filmimiz var demektir.
Öncelikle, Oscar ödüllerinin tamamen sinemanın belli bir kesimine hitap ettiği ve geri kalan kaliteli yapımların görmezden gelindiği kanısına katılmıyorum. Oscar Ödülleri’nin belli bir kesimin ‘oyunu’ olduğuna da inanmıyorum. Her yıl bir sürü ödül töreni yapılıyor ve Akademi Ödülleri bunların arasında en prestijli olanı. İcra edilen sanat ödüllendiriliyor. Bence bundan mutluluk duymalıyız.
Oylamayla belirlenen bu ödülleri tahmin etmek için ne kadar uğraşıp analiz yapsak da sürprizlerle karşılaşabiliriz. İşin asıl güzel yanı da bu aslında. Ne gibi sürprizlerle karşılaşacağımızı merak ederek listemize geçelim o zaman.
Actress in a Leading Role
Yalitza Aparicio “Roma”
Glenn Close “The Wife”
Olivia Colman “The Favourite”
Lady Gaga “A Star is Born”
Melissa McCarthy “Can You Ever Forgive Me?”
Glenn Close bu yıl aldığı adaylıkla kariyerinin yedinci Oscar adaylığına ulaştı. Kendi adıma konuşacak olursam bu sene altını evine götüreceğinden şüphem çok yok. Tek şüphem Olivia Colman’ın alkışı sonuna kadar hak eden performansı. Bu iki güçlü performans da uzun süre akıllardan silinmeyecek ona eminim. Glenn Close’un karakterinin baskı ve iç hesaplaşmasını bakışlarıyla yansıtması ve bizleri büyülemesi ve Colman’ın The Favourite’ın atmosferine muazzam bir katkı sağladığı performansı oylama sırasında birkaç ani karar değişikliğine sebep olacaktır. Aynı zamanda ilk oyunculuk performansı ile Oscar adaylığı alan Yalitza Aparicio’yu da unutmamak gerek. Roma kesinlikle bir başyapıt ve Aparicio bu başyapıtı çok güzel taşıyor. Lady Gaga’nın uzun zamandır merak edilen, gayet iyi tepkiler alan performansı ve Melissa McCarthy’nin her zamanki yeteneği de bu yıl karşımıza çıkan adaylıklardan.
Actress in a Supporting Role
Regina King “If Beale Street Could Talk”
Amy Adam “Vice”
Emma Stone “The Favourite”
Marina de Tavira “Roma”
Rachel Weisz “The Favourite”
Yardımcı kadın oyuncu kategorisi ,Oscar gecesinin kafaları karıştıracak kategorilerinden yalnızca biri. Kafa karışıklığına neden olan en büyük etkenlerden biri, Regina King’in Altın Küre ve Critics Choice ödüllerini kazanmış olmasına rağmen Bafta ve Screen Actors Guild Awards törenlerinde adaylar arasında olmayışı. Elbette, önceki ödül törenleri Oscarlar için bizlere tahmin yardımı sunuyorlar. Böyle büyük bir kafa karışıklığı da işimizi zorlaştırıyor elbette.
The Favourite bu senenin birçok açıdan kuvvetli bir adayı. Aldığı on ayrı adaylıkla bunu zaten gösteriyor. Rachel Weisz’ın etkileyici performansı da bu kategorideki yerini sağlamlaştırmıştı. Her ne kadar bu adaylık karmaşası kafaları karıştırsa da Regina King’in bu kategorinin en kuvvetli adayı olduğunu düşünüyorum. Buna rağmen zarftan çıkacak Weisz sürprizini de göz önünde bulundurmalıyız.
Actor in a Leading Role
Rami Malek “Bohemian Rhapsody”
Christian Bale “Vice”
Bradley Cooper “A Star is Born”
Willem Dafoe “At Eternity’s Gate”
Viggo Mortensen “Green Book”
Her ne kadar bu kategoride birbirinden harika performanslar görsek de, gecenin en garanti tahmini buradan çıkıyor diyebilirim. Rami Malek kelimenin tam anlamıyla büyüleyici bir Freddie Mercury performansı sergiledi, film ülkemizde de çok izlendiğinden eminim birçoğunuz bu performansa şahit oldunuz. Rami Malek bu takdire şayan performansıyla şimdiye kadar Altın Küre, Bafta ve Screen Actors Guild’de galip geldi. Oscarlarda da aynı sonucu göreceğimiz neredeyse kesin. Onun haricinde Christian Bale’in yine tamamen bir dönüşümden geçtiğine tanıklık ettiğimiz Vice’taki performansı var. Şunu söylemeliyim ki, bu adam gerçekten rolü için ne gerekirse yapıyor. Makinist’teki rolünü hatırladınız mı? Günde bir paket ton balığı ve bir elmayla o hale gelmişti. Daha ne olsun? Viggo Mortensen’in performansından da etkilenmemek elde değil. Green Book insanın içine dokunan bir film ve bunda Mortensen ve Ali’nin payı çok büyük. Malek, Altın Küre ödüllerinde bu kadar yetenekli aktörler arasında adının geçmiş olmasının büyük bir onur olduğunu belirtmişti. Çok da haklıydı. Kategori harika performanslarla dolu.
Actor in a Supporting Role
Mahershala Ali “Green Book”
Adam Driver “BlacKkKlansman”
Sam Elliott “A Star is Born”
Richard E. Grant “Can You Ever Forgive Me?”
Sam Rockwell “Vice”
Görünüşe göre Mahershala Ali ikinci Oscar heykelini evine götürüyor. Green Book’ta canlandırdığı ünlü piyanist Don Shirley karakterinin gelişimini ve zirve noktaya ulaşmasını aşama aşama izliyoruz. Bu aşamaların her anı da ayrı büyüleyici emin olabilirsiniz. Şahsen, Ali son zamanlarda en çok takdir ettiğim aktörlerden ve bu kategoride ikinci ödülünü alırsa gerçekten çok mutlu olacağım.
Richard Grant’in de ne muazzam bir aktör olduğunu tekrar hatırlıyoruz bu kategorideki rolüyle. Bu da bizi bir sürpriz olup olmayacağı konusunda meraka sürüklüyor. Muhtemelen altına ulaşamayacak olsa da Sam Elliot’ın kısa ama kuvvetli performansı da bende fazlasıyla yer etti.
Animated Feature Film
Incredibles 2
Isle of Dogs
Mirai
Ralph Breaks the Internet
Spider-Man: Into the Spider-Verse
İnanılmaz Aile çocukluğumun en güzel anılarının bir parçası. Shrek’le birlikte, onu da unutamam. Sadece, üzülüyorum çünkü Spider-Verse ile aynı sene çıktı. Başka bir tören olsa karşısında durabilecek bir aday olmayacaktı belki. Ama Spider-Verse o kadar iyiydi ki… Bu kategoriden başka galip çıkarsa, bu Incredibles 2 de olsa, gerçekten çok üzüleceğim. Spider-Verse, teknik açıdan son zamanların en iyisi, açık ve net. Hem Marvel evrenine ilgim hem de farklı boyutlarla ilgili olan herhangi bir şeye olan ilgim sayesinde gözlerimi bir saniye bile filmden ayıramadım. Spidey, Oscar’ı kucaklamaya geliyor. Pardon, Spideyler.
Cinematography
Lukasz Zal “Cold War”
Robbie Ryan “The Favourite”
Caleb Deschanel “Never Look Away”
Alfonso Cuaron “Roma”
Matthew Libatique “A Star is Born”
Yine kafamın bir oraya bir buraya kaydığı bir kategorideyiz. Her ne kadar Alfonso Cuaron’un Roma ile her açıdan harikalar yarattığını düşünsem de, The Favourite’ın teknik açıdan muazzam görselliğe sahip olduğunu düşünmeden edemiyorum. Bölümlere ayrılmış filmde karakterlerin ekrana yansımasındaki farklılıklar o kadar büyüleyici ki. Ters ışık kullanımının bu kadar belirgin olduğu bir film hatırlamıyorum. Filmdeki çekişmeler çok güzel yansıtılıyor. Filmin belli bir bölümünde karakterlerin yüzlerinin belli olmaması ve neredeyse hiç yakın çekime girilmemesi, diğer bölümünde ise yakın çekim ve yüz ifadelerinin netliğini görmemiz çok şey anlatıyor. Filmin başında kapışan statüler iken sonuna doğru kişiliklerin savaşa girdiğini bu şekilde anlayabiliyoruz. Roma için ise ne desem az kalacak. Alfonso Cuaron gerçekten harika bir sanatçı. Roma’nın otobiyografik özellikler de taşıyor olduğunu bilmek filmin kurgusuna tam anlamıyla açıklık getirecektir. Kameranın tamamen gözlemci olması aslında Cuaron’un o dönemi nasıl gördüğünü bizlere anlatıyor. Kullanılan uzun çekimlerin etkileyiciliği de bu kategoride Roma’nın galibiyetini kesinleştirir nitelikte. Siyah beyaz olan bir film ancak bu kadar parlayabilirdi.
Costume Design
The Ballad of Buster Scruggs
Black Panther
The Favourite
Mary Poppins Returns
Mary Queen of Scots
Sandy Powell’ın bu kategoride iki jetonu var. Mary Poppins jetonu olmasa da The Favourite’ın muazzam kostüm tasarımları altınını garantiye almıştı zaten. Yapılan anketlerde Black Panther başı çekiyor, neredeyse hepsinde. Tutup da Black Panther kostüm tasarımları kötü diyemem elbette. Fakat, Marvel filmleri bu konuda hep böyleydi. O yüzden Panther’in burada zafere ulaşabileceğini sanmıyorum. Hele ki The Favourite’da bu kadar detaylı çalışılmış kostümler varken.
Directing
Spike Lee “BlacKkKlansman”
Pawel Pawlikowski “Cold War”
Yorgos Lanthimos “The Favourite”
Alfonso Cuaron “Roma”
Adam McKay “Vice”
Alfonso Cuaron’un Roma’da yaptığı gerçekten çok başka bir şeydi. Lee ve Lanthimos beni bu sene en çok etkileyen yönetmenlerden, fakat Cuaron gerçekten ortaya bir başyapıt koymuş ve bu kategoriyi sonuna kadar hak ediyor. İkinci kez. Zarftan çıkacak olan sürpriz isim ancak Spike Lee olabilir diye düşünüyorum.
Film Editing
BlacKkKlansman
Bohemian Rhapsody
The Favourite
Green Book
Vice
Bu kategoride geçen sene Dunkirk’ü, ondan önceki sene Hecksaw Ridge’i, ondan önce de Mad Max’i görmüştük. Bu sene aksiyonu yüksek bir filmimiz yok bu kategoride. Yine muazzam adaylar, sadece geçen senelerden biraz daha farklılar. Özellikle bahsetmek gerekirse Live Aid sahnesinin son derece başarılı yansıtılmasıyla Bohemian Rhapsody bu kategoriye 1-0 önde başladı bile.
Foreign Language Film
Lübnan “Capernaum”
Polonya “Cold War”
Almanya “Never Look Away”
Meksika “Roma”
Japonya “Shoplifters”
Adı direkt olarak Best Picture kategorisi tahminlerinin başında yer alan bir yapımın bu kategoriyi kazanmayacağını düşünmek olmazdı. Palme d’Or kazanan Shoplifters ve aldığı üç diğer adaylıkla Cold War ise çok güçlü ve iddialı yapımlar. Fakat burada zarftan Roma’dan başka bir seçenek çıkmayacak gibi duruyor.
Makeup and Hairstyling
Border
Mary Queen of Scots
Vice
Christian Bale’i tam bir Dick Cheney’e çeviren ekip bu kategorinin mutlak galibi olacaktır. Elbette Bale’in kilo durumunu çok iyi ayarlayabiliyor olması da bu işe dahil. Belki heykeli paylaşırlar.
Original Score
Black Panther
BlacKkKlansman
If Beale Street Could Talk
Isle of Dogs
Mary Poppins Returns
Burada biraz zorlandığımı itiraf ediyorum. Müzikleriyle ses getirmiş olan Black Panther yine anketlerde burayı önde kapatsa da, BlacKkKlansman ve Beale Street’i ondan daha kuvvetli adaylar olarak görüyorum. Tahminimi Beale Street’ten yana kullansam da diğer iki yapımdan birini sürpriz olarak bekleyebiliriz.
Original Song
Black Panther “All the Stars”
RGB “I’ll Fight”
Mary Poppins Returns “The Place Where Lost Things Go”
A Star is Born “Shallow”
The Ballad of Buster Scruggs “When a Cowbow Trades His Spurs For Wings”
Evet arkadaşlar, Lady Gaga Oscar kazanıyor. 2016’da bu kategoride ilk adaylığını almıştı fakat sonuca ulaşamamıştı. Bu sefer Black Panther’ın ses getiren parçasının da adaylığı olmasına rağmen Shallow ile heykeli kapacaktır. Bana göre hak edilen bir heykel olacak.
Production Design
Black Panther
The Favourite
First Man
Mart Poppins Returns
Roma
Yine Black Panther’in adının çok geçtiği bir kategori. Yapmayın, cidden. The Favourite’ın büyüleyici bir prodüksiyon tasarımı var. Bu tasarımı tekniğiyle de çok güzel yansıtıyor. Kurulumu ne kadar önemliyse yansıtılması da bir o kadar önemlidir bence. Bu neticeyle bu kategoride The Favourite’ın galip geleceğini hem düşünüyor hem de gönülden umuyorum.
Sound Editing
Black Panther
Bohemian Rhapsody
First Man
A Quiet Place
Roma
Editing, mixing’e yol yapan bir kategori. Çoğunlukla karıştırılır. Editing filmin tüm sesinden sorumludur. Foley efektlerinin nasıl yapıldığını izlemişsinizdir. Editing kısmında bunların meyvelerini görüyoruz. Sesin yaratılmasından bahsediyoruz yani. Çoğunluk Bohemian Rhapsody’nin bu kategoride zirve yapacağını tahmin ediyor. Ben de bu durumla karşılaşacağımızı düşünüyorum. Fakat kalbim ne tarafa doğru atıyor derseniz, A Quiet Place derim. Az ama öz bir ses kullanımı ve yaratımı var burada. Özellikle sinema ortamında filmin sesleri üzerinde ne kadar sağlam çalışıldığını anlıyorsunuz.
Sound Mixing
Bohemian Rhapsody
Black Panther
First Man
Roma
A Star is Born
Burada da neyi ne şekilde duyacağımız belirleniyor diyebiliriz. Fona mı odaklanacağız yoksa tek duyacağımız kesik nefes sesleri mi olacak? Açı değişimi sesi nasıl etkileyecek? Son söylediğim üzerine, Bohemian Rhapsody Live Aid sahnesindeki ses miksajı sayesinde bu kategoride haklı bir galibiyet alacak diyebiliriz.
Visual Effects
Avengers: Infinity War
Christopher Robin
First Man
Ready Player One
Solo: A Star Wars Story
Senelerdir süper kahraman filmlerine bu kategoride ödül verilmediğinin farkındayım ama Infinity War’un görsel efektlerinin görmezden gelinmemesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat yine de bu durumdan dolayı zarftan First Man ismi çıkabilir. Hazırlıklı olalım.
Adapted Screenplay
The Ballad of Buster Scruggs
BlacKkKlansman
Can You Ever Forgive Me?
If Beale Street Could Talk
A Star is Born
Writers Guild Awards seçimini ‘Can You Ever Forgive Me?’den yana kullanmış olsa da, Oscarlar’da bu kategori Spike Lee’nin yüzüne gülecek gibi. Yalnızca uyarlandığı materyal baz alınmamalı bu durumda, Spike Lee günümüze de yerinde göndermeler yaparak tarihi gerçekleri daha da sağlamlaştırıyor. Göz ardı edilmemesi gereken bir adaptasyon örneği.
Original Screenplay
The Favourite
First Reformed
Green Book
Roma
Vice
İşte bu kategoride işler değişiyor. Altın Küre’de orijinal senaryoda Green Book ismini gördük. Bafta’da The Favourite. Writers Guild’de Eighth Grade, Akademi ise bu filme adaylık vermedi. Kişisel favorim ve tahminim The Favourite’tan yana. Fakat Green Book da aynı derecede kuvvetli bir aday. Roma bu kategorideki tahminlerde başı çekmese de yine en kuvvetli adaylardan. Best Picture için kapışan en kuvvetli üç adayın burada da karşı karşıya gelecek olması olası bir sürprizle gecenin büyük ödülü hakkında bizlere bir fikir verebilir.
Best Picture
Black Panther
BlacKkKlansman
Bohemian Rhapsody
The Favourite
Green Book
Roma
A Star is Born
Vice
Gecenin en büyük anı. Farklı kategorilerde birbirinden kuvvetli yönlere sahip filmler var bu sene. Her birinin kozu var. Black Panther veya Vice kazanma ihtimali en düşük iki film. Vice, Akademi’nin eksik etmediği politik filmlerden fakat bu koz yetecek gibi durmuyor. Black Panther, diğer süper kahraman filmlerinden farklı olarak seyircisini ahlaki ikileme sürüklüyor ve farklı kahramanlık özellikleri sergiliyor. Fakat bu kozu ve son zamanlarda Oscarlarda ırkçılık tartışmalarının olması da pantere heykeli kucaklatmayacak.
Bohemian Rhapsody’nin geceyi üç Oscar ile kapatma ihtimali var. Muhtemelen Best Picture bunlardan biri olmayacak. Altın Küre’de büyük bir sürprizle Drama dalında ödülü kapmış ve tüm zamanların en büyük gruplarından biri olan Queen’i başarıyla yansıtıp büyük bir kitle kazanmış olsa da kozu yetersiz kalıyor.
A Star is Born, Bradley Cooper’ın elinde bambaşka bir hal almış klasik bir film. Cooper’ın yeniden yapımı, A Star is Born’un dördüncü kez bizlere ulaşmasını sağlıyor. Diğer yapımlardan çok daha başarılı olmasının nedeni de Cooper’ın karakterlerine derinlik katmayı çok iyi bilmesi. Ally’nin yaşadığı sıkıntıları Lady Gaga ile onun özel hayatına dair yaptığı sohbetler sonucu oluşturmuş Cooper. Ayrıca konser sahnelerini nasıl çekeceğine bir Metallica konserinde karar vermiş, bu sayede o kadar iyiler. Bu kozlarla birlikte bir de Akademi’nin sevdiği bir tarzda film olması var. Gayet sağlam bir kazanan gibi durmasına rağmen önündeki diğer üç aday A Star is Born’u geride bırakıyor.
Genel olarak uzman tahminlerinde Roma, Green Book ve The Favourite isimlerinin çok geçtiğini fark ediyoruz. Her filmin kendine ait kuvvetli yanları var. Green Book’un karakter evrimlerini son derece iyi yansıtması ve dönemin kargaşasını duygusal anlamda oldukça başarılı kurması en büyük kozlardan.
The Favourite ise seyircisinin üzerinde inanılmaz etki bırakan bir yapım. Kara mizahını oldukça başarılı icra ediyor ve karakterlerinin muazzam gerçekliği ile adeta mekanlarına konuk ediyor sizi. Bunu gerçekten yapıyor. Bazı sahnelerde balık gözü kullanılması, sarayı belki olduğundan da daha geniş ve görkemli göstermesinin elbette bir amacı var.
Roma ise bu senenin her anlamda en çok ses getiren yapımı, dijital bir platform için yapılmış ve bu kategoride adaylık almış ilk film. Steven Spielberg’ün Netflix filmlerinin Oscar’a aday olmaması gerektiğini söylemesiyle de gündeme gelmişti Roma. O kadar mükemmel bir film ki bu sözleri sonrasında Spielberg bile pek dikkate alınmadı. Otobiyografik özelliklerini tekniğiyle harika bir şekilde harmanlayan, kuvvetli performansları ve etkisinden çıkamayacağınız sahneleri ile Roma tam anlamıyla bir başyapıt. Bu sayede Oscar gecesinde büyük ödül zamanı geldiğinde en kuvvetli iki adayı da geride bırakacağını düşünüyorum. Her ne kadar diğer iki filmden de çok etkilenmiş olsam da Roma’nın bana yaptıkları çok farklıydı. Cuaron bir ilki gerçekleştirecek ve Best Picture kategorisini kazanmış olan ilk yabancı dilde filmin sahibi olacak. Bu sene bu kategoride çok güzel adaylıklar gördük ve bir sinemasever olarak bundan son derecek memnunum. İki gün içinde her şey açıklığa kavuşmuş olacak ve bizler de merakımızdan kurtulacağız. Oscar gecesini kaçırmayın.