Ne çok eksildik. Ne çok acı haberler alır olduk. Yarım kalan sevdalara, gerçekleşmeyen vuslatlara, sonsuz hasretlere, tamamlanmayan şarkılara, gelmeyecek selamlara alışır olduk. Son bir yıldır korku, endişe, mutsuzluk ve panik ile geçen aylar boyunca hep bu haberlere aşina olduk.
Haliyle yazamaz, çizemez, okuyamaz, söyleyemez hatta konuşamaz olduk. Konuşmaya en çok ihtiyacımız olduğu halde.
Kişisel olarak ben hiçbir şeye ara vermedim ama sanırım bir tükendim.
Hep bir haber alma durumu. Hep eksilme, hep “vah vah” ve hep “hadi ya” tepkileri ile dolu kaldık.
Baharın gelişi Nevruz, yaklaşan Hıdırellez bile umut vermiyor.
Amacım kararan içimizi daha da karatmak değil elbette. Böyle düşünenleriniz varsa çok özür dileyerek affımı dilerim. Okurlarımız ile hisli bir dertleşme bu.
Konu-komşu sohbetleri yok. Aile-akraba ziyaretleri yok. Eş-dost buluşmaları yok. Varsa da maske ile kimse kimsenin ne dediğini anlamaz halde 🙂
Burunlar dışarıda bir garip kostümcülük havası. İyice komik oluyoruz maske takınca. Ama bazıları çok tarz. Mesela kıyafetine uygun renk takanlar, eskiden bandaj ya da bandana derlerdi, en desenlisinden alıp havasından cakasından vazgeçmeyenler de var. Hepsine tebrik. Yaşasın maske… ( İroni )
Neyse duygusal ve karamsar konuşuyordum…
İşte bu umutsuzluk ortamında bir de sanat kayıpları veriyoruz. Mesela yakın zamanda kaybettiğimiz Mehtap Ar… Canım Aysel’imize kavuştu. Böyle usta ve estetik, sanat algısı yüksek insanlar gittikçe sanatımızdan hep eksiliyor gibi hissediyorum.
Gelmiyor zira gidenin bakış açısında, yeteneğinde ve üretkenliğinde biri. İşte sanırım o yüzden deniyor: “Gidenin yeri doldurulmaz” diye… Her ruh farklı, her ruh özel, her ruh güzel.
Eksilenlerimizi geri getiremeyiz ancak eksikliklerimizi nasıl tamamlarız bilmiyorum şu an. Ama elbet bir yolu yordamı var eminim. Ve biz insan evladı yine bunu keşfedip, geliştirip derdimize deva edeceğiz ümidindeyim.
Son cümlelerim ümit oldu yine…
Ama hemen kasvete kaldığım yerden devam edeceğim. Sezen Aksu’cuğumuzun bir şarkısı “Son Bakış”’ın o güzel ve yine Aysel Gürel’e ait sözleri ile veda ediyorum… Bu şarkının bende çok iç acıtan bir de hikayesi vardır ki onu da başka zaman içinizi sıkmak üzere anlatırım 🙂
Bir söz bitişi gibi son buldu sevişler
Bir yaz güneşi gibi eritir hep bu terk edilişler
Bir an duruşu gibi, ömrün gidişi gibi
Veda ederken aşk ateşi gibi söner iç çekişler
Aman aman, yandım aman
Kurşun gibi izler,
Son bakıştaki o gözler
Kaldı aklımızda…
Aklımızda kalanlara selam olsun …