Muhteşem sesi, muhteşem tarzı ve tabii ki mütevazı ve harika kişiliği… Onu dinlediğinizde başka dünyalara gidiyor gibisiniz. Gırtlaktan çıkardığı harika sesler parçada bambaşka bir enstrüman varmış gibi hissettiriyor. Sevgili Barış Kocatürk ile çok güzel bir röportaj yaptık, keyifli okumalar dileriz!
Ceylan: Bize biraz kendinden bahseder misin? Neler yapıyorsun?
Barış: 7 Aralık 1994’te doğdum. Sakin ama kinci biriyim. Hayatta en önem verdiğim şey saygı ve sevgidir. Şu sıralar ailemin yanında Akçay’da kalıyorum fakat normalde Ankara’da yaşıyorum. Retro yapımda aranjör asistanıyım şimdilik. Kafein bağımlısıyım 🙂
Ceylan: Müzikle ilgilenmeye ne zaman başladın?
Barış: Müzikle neredeyse doğduğumdan beri ilgiliyim. Bir enstrüman çalmasam bile bol bol müzik dinlerdim. Ama ilk 13 yaşında davul çalmaya başladım, lisede grubumuz vardı sonra davulu ilerletip Heavy Metal grubuna girdim. Orada bir süre çaldım hatta çalışmak için eve akustik bateri bile almıştım. Tabii koca bir saçmalıktı, apartman dairesinde davul mu çalınır? 15 yaşında ilk dayımın gitarıyla bir şeyler denedim. Daha sonra baktım ki hoşuma gidiyor daha fazla şarkı çıkarttım. Ailecek maddi olarak sıkıntılarımız vardı. Sokakta çalmaya başladım. Çoğu zaman böyle geçindik, e haliyle benim gitar bilgim ilerlemiş oldu.
Ceylan: Seni müziğe kim teşvik etti?
Barış: Beni ben teşvik ettim sayılır. 15 yaşında bir kıza aşık oldum. Ve iyi bir ilişkimiz yoktu. Ben de öfke problemlerimi kontrol etmek ve kendimi rahatlatmak amacıyla gitara başladım. Besteleme konusunda (2014 yılı sanırım) tesadüfen Nino Varon’la tanıştım. O önerdi beste yapmamı. Dinledi beni sonra 9 günde neredeyse 7 şarkılık ezik demolar kaydettim öyle ilerledi.
Ceylan: Herhangi bir ses eğitimi aldın mı? Bunu sormamın sebebi sesini hem çok iyi kullanıyorsun hem de ilk dinlediğimde başka bir müzik aleti sandığım gırtlaktan çıkardığın o muhteşem ses…İnanılmaz gerçekten çok şaşırdım.
Barış: Teşekkür ederim 🙂 Hiç bir ses eğitimi almadım. Aslında alamadım.
Ceylan: Yeni tanınmaya başladın anladığım kadarıyla, insanlar seni, sesini benimsemeye başladı. Farklı, güzel bir ses tonun var akılda kalıyor. İlerde kendini olmak istediğin yerde görebiliyor musun?
Daha doğrusu ilerde kendini nasıl tanıtırsın, bize gelecekteki Barış’ı anlatır mısın biraz?
Barış: Besteleri yapmaya başladığımdan beri küçük bir dinleyici kitlem vardı, 10 kişi kadar. Daha sonra
B!P Akustik programına çıkınca kitle çoğaldı garip bir şekilde. Bir yılda 340.000 tıklanma oldu.
Açıkçası ben bile tahmin etmiyordum bu kadar olacağını. İleride kendimi istediğim yerde
görüyorum fakat bu beni korkutuyor. Göz önünde bulunmaktan hoşlanmıyorum ve kariyerim
gereği en önde durmak zorundayım. Bu çok ironik. İnsanların ilgi göstermesi hoş, fakat boğucu
olabilir. Bir de “Sen ünlü olunca bizi unutursun”cular var. Gelecekteki Barış biraz sinirli olabilir 🙂
Ceylan: Müzik hayatının neresinde? Peki sen müziğin neresindesin?
Barış: Müzik hayatımın tam merkezinde. Çalmayı da dinlemeyi de çok fazla seviyorum. Gün içerisinde gitar çalmasam bile bütün gün kulaklıkla müzik dinliyorum. Kulaklarım yara oldu artık. İnsanlar ne kadar övse de ben henüz başında hissediyorum. Belki hep başında hissedeceğim
“Oldum” dememek güzel erdem. Bir dinleyici kitlem var fakat henüz güzel bestelerim yok,
tam yoğunlaşamadım.
Ceylan: Hepimiz Teoman, Duman, herkes hatırlamaz ama Çilekeş grubu, müzisyen olarak mutlaka biliyorsundur bunlarla büyüdük. Örnek aldığın, izinden
gidiyorum dediğin bir müzisyen ya da müzisyenler var mı?
Barış: İlk gitara başladığımda Büyük Ev Ablukada çok fazla dinleyip çalardım ki hala da çok severim. Bir
de Duman’ın Bass gitaristi Ari Barokas var. Solo albüm çıkardı duymuşsunuzdur. Hem
karakteriyle hem müziğiyle şu an siyasal kişiliğimi temsil ediyor gibi 🙂
Ceylan: Daha yolun başındasın eminim ki hak ettiğin yere çok kısa bir zaman içinde geleceksin.
Planların var mı peki bundan sonrası için? Neler yapmayı düşünüyorsun?
Barış: Hak ettiğim yere sadece ve sadece ailemi rahat ettirmek için gelmek istiyorum. Onun dışında daha çok çalışmam gerek. Bol bol yazıp çalıyorum.
Ceylan: Şarkı söylerken neler hissediyorsun?
Barış: Şarkıda ne geçiyorsa onu hissediyorum. Çok fazla duygusallıktan şikayet ederim hep. Ama şarkı
söylerken çok işime yarıyor. Mutlu bir şarkıda sıcak kumları, mutsuz bir şarkıda gri bulutları
hissedebiliyorum 🙂
Son olarak müziğin hayatında çok değerli olduğunu söyleyen sevgili Barış Kocatürk’e başarısının devamını ve sonsuzluğunu diliyoruz. Dinleyelim, dinletelim. Linki aşağıya bırakıyorum çok seveceksiniz 🙂 Hoşçakalın!