– Bu tabloya henüz bir çocukken Phoenix Art Müzesinde denk gelmiştim. Tam olarak sanatın ne olduğunu ve nasıl bir şey olduğunu bilmediğim için sanırım öylece bakıp geçmiştim önünden… Ama sanki şimdilerde anlıyorum sanat uzun bir serüvenmiş.
Ama sanırım şimdilerde anlıyorum; o zaman her ne kadar bilmesem de ne olduğunu, özlemiştim onu gördüğüm anı.
“Bir fotoğrafa ne kadar uzun bakılabilir” diye bir şey okumuştum uzun zaman önce, bir resme ne kadar uzun bakılabilirse o kadar uzun baktım bu yazıyı yazarken. Bir kez daha anlıyorum, bir fotoğrafa, bir resme ne kadar uzun bakılabilir.
Onu öylesine özledim ki. Onu, garip bir şekilde, gördüğüm ilk an dahi gözümün önünden gitmiyor.
En son ona senaryosunu Hakan Günday’ ın yazdığı Şahsiyet dizisinde denk gelmiştim.
1872 yılında yapılan bu tablonun ismi “Pollice Verso” yani “Başparmaklar Aşağı”.
Bu şaheserin sahibi Jean-Léon Gérôme’ dir. Akademizm, yani resmi olduğu gibi görme döneminde yetişmiş bir sanatçıdır.
İyi kitapları özetleyebilmek kötü kitaplara kıyasla daha zordur. Bunun zor olduğu gibi, iyi resimlerin de nihai özelliği budur. İlk bakışta pek bir şey ifade etmezler genelde.
Burası Antik Roma’ da bir arena. Öncelikle dikkat etmemiz gereken şey arenayı hıncahınç dolduran seyircilerin gladyatöre yaptıkları başparmak hareketi.
Parmakların ucu aşağıya bakıyor yani ona; ‘onu öldür’ diyorlar.
Eğer başparmakları yukarıya baksaydı yaşasın demiş olacaklardı.
Dolayısıyla resmin ilk mesajı, kimin ölüp kimin yaşayacağına kalabalıklar karar verir.
Çünkü birey vicdanlıdır ve şanslıdır ki düşünür.
Ama kalabalıklar ilkeldir. Linç meraklısıdır. Dolayısıyla kalabalığa karışan bir bireyin aşağılık kompleksini ve şiddet eğilimini dışa vurması daha kolay olur.
Bence öldürünce vicdan azabından kaçabileceğini zanneder.
Oysa her koyun kendi bacağından asılır.
Bu işin psikolojik boyutuydu.
Resmin ikinci önemli boyutu ise;
Ayaktaki gladyatörün kendinden emin duruşunun bize vermek istediği mesaj
Hakan Günday’ın da belirttiği üzere:
– “Eğer bir suç işlemek istiyorsan ama suçlanmak istemiyorsan tek yapman gereken etrafına bir kalabalık toplamak. Çünkü bir suçu yeterince büyük bir kalabalıkla işlersen o artık suç değildir.”
Peki bu başparmak işaretleri size neyi hatırlattı?
Like. Dislike.
2000 yıldır değişen hiçbir şey yok aslında. Eskiden dünyada kimin ölüp kimin yaşayacağına arenalarda karar veriliyordu, şimdi ise linç maalesef ekran karşısında. Artık şu bağımlı olduğumuz telefonlarımızdan kopmalı ve uzaklaşmalıyız. Az da olsa kitap okuma alışkanlığını edinmeli ve edindiğimiz alışkanlıktan da alabildiğine faydalanmalıyız. Kitap okumalıyız…
👌🏻👍🏻👍🏻
Çok açıklayıcı güzel bir makale olmuş yazarın ellerine sağlık