1.Dünya savaşı ve 2. Dünya savaşı geçmiş, doğal kaynaklar için büyük savaşlar verilmiş, yeni sömürgeler oluşturulmuştu. Bir kaç teorisyenin açıklaması sonucu doğal kaynakların 2050 yılına kadar son bulacağı duyurulmuştu. Devletler, hükümetler, süper güçler araştırmalarında teorisyenlerin haklı olduğunu görmüştü. Peki şimdi nereyi sömürecektik?
Dönemin süper gücü Sovyetler Birliği uzaya ilk istasyonunu kurmuş, uzay yarışında lider konuma geçmişti. Ta ki tarihler 16 Temmuz 1969’u gösterene kadar. Yarışın artık bir rakibi vardı. ABD merkezli NASA Ay programı kapsamında ilk roketini göklere fırlatmıştı. 20 Temmuz günü 3 mürettabatı ile ay yörüngesine giren Apollo 11 ”Sessizlik Denizi” bölgesine gönderdiği Örümcek ile 2 astronotunu Ay’a indirmeyi başarmıştı. 15 dakika arayla önce Neil Armstrong olmak üzere Edwin Aldrin aya ayak basmıştı. 22 saate yakın süre ay yüzeyinde kalan astronotlar yaptıkları incelemeler sonucu tekrar roketlerine dönmüşlerdi.
Apollo 11 bir başlangıçtı, Neil için küçük insanlık için büyük bir adım olmuştu. Apollo 12, Apollo 14, Apollo 15, Apollo 16, Apollo 17 ile 1972 yılına kadar devam eden Apollo projesi kapsamında ilk defa ay yüzeyinde ay arabasını da kullanan ekipler sayısız inceleme ve örnek ile dünyaya geri dönüş yapmışlardı.
Seneler 1972’yi gösterdiğinde ise Apollo 17 son kez Ay’a giden ekibi içinde taşıyordu. Başarılı bir çok adımın ardından bir anda kesilen proje ise kamuoyunda endişe uyandırmıştı. Başarılı giden proje ve araştırmalar neden ansızın kesilmişti?
Komplo teorisyenleri Ay yüzeyinde bir medeniyete rastlandığını ve bitirilmiş olduğu düşünülen projenin hala devam ettiğini söylese de NASA açıklamalarında Ay için edinilecek bilginin yeterli olduğunu; yapılacak seferlerin başka gezegenlere yöneltildiğini söylemişti.
Sovyetler uzay yarışında Amerika’nın önüne geçebilmek için 60’ların başında bir çok proje girişiminde bulunmuştu. Perestrokya ve Glasnost isimli projeler sessiz sedasız yürütülmeye çalışılmıştı. Bu proje kapsamında uzay kıyafetleri, yeni nesil modüller, kenetlenme aparatları gibi bir çok yenilik üzerine çalışan OKB-1 ekibi gün be gün yenilgiye yaklaşıyordu. Mağlubiyet bayrağı ise OKB-1 ekibinin ve projenin yürütücüsü başmühendis Sergey Korolyov’un 1965’te ölümü ile gerçekleşti. Tarihler 1969’u gösterdiğinde ise sayısız başarısız roket fırlatma denemeleriyle Sovyetlerin yenilgisi Ay yüzeyine dikilen bayrakla gezegenler arası bir boyuta taşınmıştı. Yenilgiyi çabuk kabullenmemiş olsalar da 1974 yılına kadar yaşanan bütün olumsuzluklar ve kısıtlı bütçe sebebiyle Sovyetler insanlı Ay’a iniş projesini rafa kaldırdı.
Yaşananlar karşılığında ise bir çok popüler kültür öğesine yansıması olan olaylar zinciri ve teoriler gerçeği yansıtıyor olabilir miydi? Ay’ın karanlık yüzünde Transformers evreninden Deseptikonlar bizi bekliyor olabilir miydi?
Peki sonrasında yapılan Ay incelemelerinde neler yaşandı?
YAKINDA EAO MAG WEB SİTESİNDE
GÖRSEL KAYNAKÇA
https://www.theguardian.com/world/2015/sep/17/ussr-space-exploration-religion-russia