Karate Kid, Ip-Man, Aslan Yürek, Fight Club gibi harika yapımlarla büyüdük. Karateye, kung-fuya, son dönemlerde özellikle fizikleriyle ön planda olan insanların tercih etmesi sebebiyle patlama yapan kickboxa, karatenin gölgesinden kurtularak adını duyurmayı başarmış taekwondoya kulağımız artık aşina. Peki ya Uzak Doğu’nun silahsız savaşmak için geliştirdiği, derinlerden gelip esintilerinin günümüze savrulduğu halde adını daha önce duymuş olma ihtimalinizin düşük olduğu dövüş sanatlarını öğrenmeye ne dersiniz?  

MUAY-THAI:

Güneydoğu Asya’da bulunan küçük bir krallığa dayanıyor bu sporun kökenleri; Tayland’a… Kronolojik olarak baktığımızda bu spor birkaç yüzyıl önce ortaya çıkmış ve üç dala ayrılmıştır. Silahsız ring sporu dalı olan Muay-Thai’ın dilimize tam çevirisi Tay Boksudur. Klasik bokstan en çok sıyrılan yanı çok daha sert olmasıdır. Eller, yumruklar ve tekme tekniklerinin yanı sıra dirsekler ve dizlerin de işin içine girmesi Muay Thai’ı boks teknikleri içerisinde en etkili dövüş sanatı haline getirir. Güç ve tekniği disiplinle harmanlayan bu dövüş sanatında dövüş sanatçılarının acı eşikleri yükseltilir, duruşlar sağlamlaştırılır ve dayanıklılık göze çarpar hale gelir, güç seviyesinde ise gözle görülür bir artış söz konusudur. Saldırgan bir dövüş sanatıdır. Özel bölge haricinde vuruş yerlerinde herhangi bir yasak barındırmayan Muay-Thai, günümüz dünyasında yakın dövüşe ilgi duyan, kendisini savunmak isteyen dövüş meraklıları için son derece ideal bir dövüş sanatı olarak göz önüne çıkıyor.

NINJUTSU:

Sakura ağaçlarının, kendisine özgü renkli simasıyla akıllarda yer eden bir ada ülkesinden geliyor Ninjutsu’nun kökenleri. Japon medeniyetinin yeni kurulduğu dönemde ortaya çıkan Ninjutsu, Türkçe çevirisi ile “gizemli sanat” anlamına gelir. Yaklaşık 1500-2000 yıl kadar önceye uzanan tarihine bakılınca Ninjutsu’nun aslında bir uyumlanma sürecinin sonucu olduğu görülmektedir. Japonya’ya göç eden dövüş sanatçılarının kendi maharet ve bilgilerini Japon kültürünün içinde eritip karıştırarak ortaya çıkarttığı ninjutsuyu diğer dövüş sanatlarından ayıran niteliği fiziksel saldırılardan çok psikolojik saldırıların ön plana çıkmasıdır. Rakibin bedeninden önce zihniyle oynamak, aldatmak ninjutsunun mihenk taşıdır. Koga ve İga ekollerine dayanan ninjutsu, son Koga ekolü temsilcisinin ölümüyle beraber günümüze yalnızca İga ekolüyle taşınmıştır. Bu ekolün öğretildiği ninjutsu dojolarına bujinkan denmektedir. Meraklıları için ülkemizde de bir adet bujinkan okulu var, söylemeden geçmeyelim.

PENCAK SILAT:

https://youtu.be/uBX006aZMds

Malezya, Endonezya, Singapur, Vietnam ve Güney Tayland’ın kültürlerinden taşınarak gelen her bir parçanın buluşma noktası desek yalan olmaz herhalde. Pencak Silat veya kısaca Silat, Güneydoğu Asya’nın tam manasıyla bağrından kopup günümüzde de varlığını usulca sürdürmeyi başaran dövüş sanatlarından. Pencak Silat, temelde dört noktaya dayanır: kültür, savunma, spor ve silahlar. Güneydoğu Asya’nın folklorik yapısını bütünüyle taşıdığı için pek çok stili mevcuttur fakat bütün stillerde temel gaye rakibin defansını açık yakalayarak kırıp diskalifiye etmektir. Saldırıdan çok savunma teknikleri barındıran Silat dövüş sanatında Muay-Thai da olduğu gibi diz ve dirsekler, bacaklar ve yumruklar kullanılır. Muay Thai ile ayrışan tarafı eklem yerlerini hedef alan vuruşlar barındırıyor oluşudur. Judo da olduğu gibi atışlar, Muay Thai’daki savurma tekniklerinin yanı sıra yere yıkma, eklemlerin kırışlarına ani ataklarla darbe indirerek rakibi etkisiz hale getirme Pencak Silat’a ait tekniklerdir. İsteğe bağlı olarak bıçakların da kullanılabildiği bu dövüş sanatını denemek isteyenler için iyi bir haberimiz de var, bu dövüş sanatının federasyon halini alması için yazışmalar yetkili kişilerce sürdürülüyor. Umarız ki Silat da revaçta olan dövüş sanatları listesine adını yakın zamanda yazdırır.