Geleneksel Cannes Film Festivali’nin 72.si bu yıl yine Fransa’nın Cannes şehrinde misafirlerini ağırladı. Met Gala faciasından sonra Fransız asaleti ve dress code’ları ile gözlerimize adeta bayram ettiren bu festivale gelin bir de yakından bakalım. İşte Cannes Film Festivali’nin göz kamaştıran ve göz kanatanları…
Göz Kamaştıranlar
1. Izabel Goulart
Gerek Cannes gerekse Met Gala After Partisi’nde gördüğümüz üzere bu yılın renkleri: Neon Yeşili ve Kırmızı! Bir yandan “asalet” diye haykıran kırmızılar yine kendileri kadar kırmızı halıları süslerken; diğer yanda ise Kylie Jenner ile başlayan neon trendi sürüyordu elbette. Ben bu trend çatışmasında kırmızılardan yanayım şahsen. Hemen her ten, saç ve göz rengine yakışıyor zira kırmızı ve tonları. Üstelik doğru kombinlendiği zaman inanılmaz asil bir görüntü çıkarıyor ortaya. Bu nedenle de Izabel Goulart’ın bu muazzam, tül detaylı bordo elbisesiyle başlamak istedim Cannes günlüğüme. Asil ama sade, şık ama abartısız. Valentino imzalı elbisesi, kesinlikle doğru seçim!
2. Stella Maxwell
Kırmızılardan biraz sert bir geçiş yapacak olsam da Stella Maxwell’in Cannes sonrası gerçekleşen amfAR Gala’da giydiği Versace imzalı bu elbiseden gözümü alamadım. Beyaz ten, sarı saç ve renkli göze en çok yakışan renklerden biri olan mavinin muazzam bir formunu görüyoruz bu tasarımda. Ayrıca saçı ve makyajının sade tutulması da elbiseyi iyice öne çıkarmış.
3. Kendall Jenner
Genelde Jenner kardeşleri böyle gecelerin başarılı görünümlerini sergiledikleri için sona saklarım ama artık sürpriz olmuyor bu bize. Neon pembe elbisesini “neon” olduğu için eleştirmek isterdim ama gerçekten inanılmaz yakıştığını düşünüyorum. Biraz soğuk ve kasıntı bir kırmızı halıya enerji katmış sanki! Kendall’ın elbisesi H&M x Giambattista Valli ortak koleksiyonundan.
4. Guan Xiaotong
Gecenin bir diğer beğendiğim ismi yine Versace imzalı elbisesiyle geliyor. Sanırım Cannes’da bir kazananımız var! Gerçekten de herkese uygun asil, sade ve şık tasarımlara imza atan Versace; benim 72. Cannes Film Festivali’nde gönlümün birincisi oldu. Bu elbisenin ise alt kısmındaki uçuş uçuş rahatlığa ve göğüs kısmındaki korsenin üstündeki mücevher ve işlere tek kelimeyle bayıldım.
5. Dilan Çiçek Deniz
Gönül ister ki bu festivale daha çok Türk katılsın, biz de bu listede daha çok Türk’ün başarılı görünümlerine yer verelim. Umarız başka baharlara… Benim bu yıl Cannes’a katılan Türkler arasında en çok beğendiğim görünüm Dilan Çiçek’inkiydi. Buz mavisi elbisesi tenine inanılmaz yakışırken, tül detayları içerisinde adeta prenseslere benziyor. Takılarına da değinmeden geçemeyeceğim ancak bu kadar doğru bir takı seçimi yapılabilirdi!
Göz Kanatanları
1. Dua Lipa
Evet… İlk sıraya yine tüm dünyaya stil ikonu olarak lanse edilen ama ne hikmetse tek bir güzel stilini göremediğim Dua Lipa’yı layık gördüm. Zira, Dua’nın kendisini hala Met Gala’da sanıyor olma ihtimali çok yüksek. Cannes bazı galaların aksine Fransız kültüründen ve saygın bir film festivali olmasından ötürü daha özenli gidilen bir festival. Her ne kadar renklilik dendiğinde Kendall’ın pespembe elbisesini beğenmiş olsam da Dua Lipa’yı aynı kategoriye alamıyorum çünkü her an kulağının arkasına bir gül takıp flemenko yapacakmış gibi duruyor assolist ablamız. Şahsen beğenmedim.
2. Adriana Lima
Linç yememe son 5 dk… “Yengemizi nasıl beğenmezsin?” cümleleri daha şimdiden gözümün önüne geliyor. Fakat sevgili arkadaşlar, Adriana Lima Victoria’s Secret’ın baş mankeniydi yıllardır. Fiziğinin muazzamlığına hepimiz hakimken, her yerinde pencere pencere dekoltelerle bunu göstermesi gerekir miydi? Çok fazla transparan, dekolte ve pencere var elbisede. Ya tam açmalıydı ya da biraz kapatmalıydı bence, basit durmuş. Bir de modeli anlayabilen varsa bana anlatsın rica ediyorum, tasarımcı burada ne yapmak istemiş?
3. Winnie Harlow
Bu elbiseyi tasarlayan tasarımcıya sesleniyorum: Sevgili tasarımcı, bir kere bu kumaş bu kıza yakışmış mı? İkincisi bu elbisenin rengi bu güzel kızımızın tenine gitmiş mi? Son olarak da, bu nasıl bir model yahu! Delirmemek elde değil. Gözüm tek kelimeyle “cannes”adı. (Bence de çok kötü espriydi katılıyorum.)
4. Selena Gomez
Burada olaya biraz teknik bakacağım, hiç proporsiyona falan girmeyeceğim. İlk olarak Selena’nın ten rengi buğday. Bu da demek oluyor ki aslında tonaj olarak açık tonları iyi taşır, bu açıdan renk seçimi doğrudur. Ve fakat… Kırmızı halıda, spot ışığı altında flaşlar patlarken, bu elbisenin renginin fazla çiğ durabileceğini hiç düşünmediniz mi? Elbisenin kumaşı da otel çarşafından yapılmış gibi. Öyle başarısız bir kumaş. Bir de Selena’nın Cannes’a giderken arabada çektiği bir video var ki… O elbise buruşmasın diye ne çileler çekiyor yazık kızcağız. Sevgili tasarımcılar, elbiseler en nihayetinde birer kostüm, kılıftır. İnsanlara sırf o elbiseleri düzgün taşıyacaklar diye askı muamelesi yapmayınız. Hem rahat hem de şık tasarımlar yapabilirsiniz. Ayrıca o kemer ne? Görmemiş olayım.
5. Meryem Uzerli
Bu elbiseyi ilk gördüğümde abartısız söylüyorum çığlık attım. Gerek kumaşı, gerek rengi gerekse modeli muazzamdı. “İşte bu!” dedim, “Bir Türk Cannes’a damgasını vuracak!”. Fakat sonra ne göreyim? Elbisenin arkası… Gerçekten üzüldüm. Estetik kaygısı ve zevki olan, dekolteyi de gerçekten seven bir insan olarak; asla şık bulamadım. Gözümün önüne direkt popçu Hatice geldi. Direkt. Sevdiğim, yıllardır severek takip ettiğim, oyunculuğuna ve mütevaziliğine hayran olduğum Meryem Uzerli’ye bu tasarımı yapmamalılardı bence. Üstelik olaya asla oryantalist düşünceyle yaklaşmıyorum, az önce de verdiğim örneklerdeki gibi bence dekolte de her şey gibi ayarında güzel.