Sanırım on yıl önceydi benim magazin siteleri ve internet medyasında yazmaya başladığım yıllar. Heyecanlı ve çok istekliydim. Alanım da televizyondu… Televizyon eleştirmenliği diye bir olay vardı. Heh ben onu icra ediyordum kendimce. Başarılıydım da…
Bu yazımda da oralara gideceğim. Televizyon eleştirdiğim yıllara. Yani mevzu bahsimiz televizyon olacak. Hali hazırda pek bir tesirinin olmadığı bariz. Ne diziler izleniyor ne haber kanalları ne belgeseller ne de güldürü programları. Çizgi filmler bile izlenmiyor neredeyse… Her şey dijital mecrada. Ama tüm bunlar arasında izlenen hatta deli gibi izlenen bir içerik var ki, yok olması mümkün değil gibi görünüyor.
Gündüz Kuşağı kadın programları…
Asla aşağılamak ve sınıflandırmak değil amacım şaşkınlığımı ve tespitlerimi sunmak niyetindeyim.
Efendim bu gündüz kuşağı programları çok ilginç. Yemek ile başlayıp kavgaya, oradan dedikoduya, sonra söz kavgalarına ardında trajedilere, intiharlara, cinayetlere, tacizlere, tecavüzlere genişleyen büyük bir skala. Sabah kısmı da magazin ama o biraz daha sanatsal ve gazetecilik temelli olduğu için ayırıyorum bunlardan.
Evlilik programları ile başlamıştı her şey. Yasaklanınca toplumumuzun gerçek yüzünü ortaya çıkaran bu içerikler başladı. Kahveciye kaçan kadınlardan tutun da karısını sokakta bırakan adamların arzı endam ettiği ve saçma sapan aile için kavgaların yaşandığı anlara şahitlik eder olduk. Dram, cehalet, yoksulluk ve kültürsüzlük bir arada.
Evet kanal değiştirirken denk geliyorum ve o pespayeliğe, o cehalete azıcık kapılmaktan kendimi men edemiyorum, tutamıyorum. Bir de tabi kavganın çekiciliği diye bir mefhum da var.
Başında alelade bir tülbent ile kamera karşısında olmanın ezik mutluluğuna bir de konuşamamak eklenince seyri ilginç anlar ortaya çıkıyor.
Buna karşılık kareli gömleği göbeğinde, dokunsan gülecek abilerimizin erkeklik adı altındaki rezillikleri ağzımı açık bırakıyor.
Bu programlarda gördüğüm tek şey Türkiye’nin ve özellikle Anadolu’nun karanlığı… Kapalı toplum olmanın acınacak hali ve eğitimsizlik. Üzülerek izliyorum.
Her kanalda var bu programlar. En az altı kanalda olsa her birine en az dört aile konuk oluyor. Her gün en az yirmi dört ailenin rezilliğini izliyoruz. Bir de oraya çıkmak için can atılıyor.
Çok ilginç. Bu ülkeye ahlak seferberliği lazım…
Diyor ve bu sevimsiz bahsi kapatıyorum. Ufkunuz, ilhamınız ve idrakınız açık olsun…