Hepinizi tüm içtenliğim ile selamlıyorum sevgili okurlarımız! Bugün sizlerle beraber, dikkatimi çok çeken ”Médiocrité Partout” kavramını ele alacağız. Bu konuyu ele alma sebebim, benim için çok önemli olduğunu düşündüğüm ”okuma ve yazma ” konusunu dolaylı olarak etkilemesi.
Değerli okurlarımız, lütfen bu konuya dikkat ediniz çünkü, gerçekten önemli olduğunu düşündüğüm bir kavram. Bu yazıda size kısa kısa bilgiler vermeye çalışacağım. Zaten çoğumuzun farkında olduğunu düşündüğüm bir nokta. Bu duruma sadece meşrutiyet kazandıracağız. Haydi başlayalım!
1- Médiocrité Partout ne demek?
Türk Akademisyen Emrah Safa Gürkan’ın ilk olarak ortaya attığı Fransızca’dan çevrilmiş ”Vasatlık her yerde!” kavramıdır. Eğer bir tanım yapacak olursak: ”Bir toplumda (göreceli olarak) yozlaşmanın artması, popüler olan şeylerin farklı bir düşünce ortaya koymaması, ortaya koyulan düşüncelerin birbirine benzemesi, topluma, insana, kültüre ve düşünceye bir fayda sağlamama durumu, vasatlığın meşrulaşması” olarak tanımlayabiliriz.
2-Médiocrité Partout kavramını anlamak:
”Vasatlık her yerde!” kavramını anlamak, bize içinde bulunduğumuz toplumu tanımlamak için önemli bir rol oynar. Eğer bir toplumda, okur&yazarlık oranı düşükse, ekonomik, kültürel ve sanatsal üretim az ise, tüketim, eğlence, gösteriş merakı fazla; aynı zamanda mutluluk, çalışma verimi, toplumu düzenleyen sisteme karşı olan memnuniyetsizlik düzeyi fazla ise o toplum için Médiocrtié Partout kavramını kullanabiliriz.
Bu kavram genelde gelişmekte olan veya tüketimin dominant olduğu toplumlar için kullanabilir. Ayrıca, belli bir toplumdaki temel değerler, saygı, hoşgörü ve iletişime verilen öneme göre ölçülebilir. Vasatlık kavramını ise bir toplumda tek sesliğin yükselmesi, farklı düşüncelerin azalması, yapılan ekonomik, kültürel ve sanatsal icraatlerin kalitesinin düşüşüne bağlayabiliriz. Bu düşüncenin hakim olduğu toplumlarda, mutluluk oranı düşüktür. Dinleme, anlama ve iletişim kurmaya çalışmak yerine kavga ve şiddetin yaygın olduğu görülür. Bu tarz toplumları uzun süreli bir süreçte büyük felaketler ve gerilemeler beklemektedir. Ekonomik olarak çıkması muhtemel krizler, kaçınılmaz beyin göçü, GSYİH’nın düşüşü, fakirlik ve enflasyon gibi tehditler, insanları ve sistemi, geri dönüşü olmayacak olan bir yola çıkmasına sebep olabilir.
3- Médiocrtié Partout ile mücadele:
Bu kavram ile mücadele bireysel olarak başlar ve toplumsal bir harekete dönüşebilir. O yüzden bu mücadelede, tüm bireyler çok ama çok önemlidir. Okuma ve yazma alışkanlığı, özgüven ve hoşgörü hayati bir öneme sahiptir. Bunun anlamı, kendinize olan güveni tazelemek, moralinizi yükseltmek ve okumaktan, fikirler söylemekten korkmamak olmalıdır. Bir toplumdaki vasatlık, bireysel olmaz. Ama öyle bir yazar, öyle bir düşünür çıkar ki tüm toplumun kaderini sırtlayabilir ve sorunları çözebilir. Yani uzun lafın kısası; ne yapıyorsanız, ne okuyorsanız, ne yazıyorsanız, yapmaya devam edin. Hatta, moralinizi ve veriminizi daha da yükseltin ve yaptığınız işin kat ve kat fazlasını yapmaya çalışın. Eğer, toplumumuzdaki tüm bireyler böyle düşünürse, artık milli bir değer kazanmış demektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi:
Cehalet, yenilmesi gereken en büyük düşmandır.
Sağlıkla, mutluluk ve huzurla kalınız sevgili okurlarım. Zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim.