Gece
Gündüz

10 Şarkıyla Dünya Turu Yapıyoruz

10 March 2018
yazdı
2 dk'lık okuma

Müziğin ruh halimizi doğrudan etkilediği yüzyıllardır kanıtlanmış bir gerçek. Öyle ki zamanında İbn-i Sina’nın bunu bir tedavi yöntemi olarak kullandığı bile söylenir. Etkisi yüzyıllardır süregelen bu “ruh ilacı” bazen panzehir olabildiği gibi bazen de zehir olabiliyor elbette. Biz bu yazıda elbette ruhumuzu zehirleyenlerden değil, bizi alıp başka diyarlara götüren şarkılardan söz edeceğiz. İşte gözlerinizi kapatıp dinlerken, size dünya turu yaptıran 10 şarkı.

1. Londra

İlk durağımız Londra. Amy Winehouse’u ne zaman dinlesem, gözlerimi kapattığımda kendimi yağmurlu bir Londra akşamında sokak lambaları altında yürürken buluyorum. Öyle ya, jazz aşığı bir insan olarak bu kadının neredeyse tüm şarkılarına bayılıyorum. Seni özlüyoruz Amy.

2. Küba

Tahmin etmek çok zor olmasa gerek, konu Che Guevara ise elbette Güney Amerika’da hatta Küba’dayız. Bu şarkının birçok versiyonu olmasına rağmen, en sevdiğim versiyonu bu cover.

3. Paris

Onlarca şarkı arasında kalsam da elbette “Paris” deyince Charles Aznavour’da karar kıldım. Bu şarkıyı ne zaman dinlesem bir akşam üstü Paris’inde buluyorum kendimi, hafif yağmur çiseliyor; Montmarte’da tablolara bakıyorum. Yıl 1960’lar tabi…

4. Atina

Bu listede Yunanistan olmayacağını sanıyorsanız çok yanıldınız! Tanıyanlar bilir ki, yavru vatanımdır kendileri. Müziğini, yemeğini, kültürünü, danslarını epey sevdiğim bu güzel ülkeye; bu şarkıyı ne zaman dinlesem küçük bir yolculuk yapıyorum elbette. Ne yapsak, biraz tabak mı kırsak?

 

5. Mojave Çölü

Sting’in en sevdiğim şarkılarından biri olan Desert Rose, esasen ABD’nin California eyaletindeki Mojave Çölü’nde çekilmiş. Ancak ne yalan söyleyeyim her dinleyişimde kendimi Amerika’da bir çölden daha ziyade Arap çöllerinde buluyorum.

6. New Orleans

https://www.youtube.com/watch?v=Ff-0pHwyQ1g

New Orleans tarzı jazz esasen 1910’lar olsa da, 1960’larda kayda alınan bu şarkı ne zaman dinlesem beni daha eski zamanlara götürüyor. Jazz’ın duayeni Nina Simone, ingiliz kompozitör Anthony Newley’nin bu eserini elbette mükemmel yorumluyor.

7. Kolombiya

Narcos dizisini izleyin, izlemeyin; bu şarkıyı herhangi bir yerde duymuş olmanız işten bile değil. Rodrigo Amarante’nin eseri olan bu şarkı, sizleri anında Kolombiya’da küçük bir yolculuğa çıkarıyor.

8. Kenya

Coldplay’in Paradise’ını bilmeyen yoktur. Peki ya bu yorumunu biliyor muydunuz? İşte dinlediğiniz andan itibaren sizi Afrika’ya götürecek bir The Piano Guys yorumu

9. New York

Ve geldik.. Kendinizi Times Meydanı’nda bulmanızı sağlayacak bir şarkıya (mecazen elbette :)). Artık “New York” ile özdeşleşmiş bu Alicia Keys& Jay-z ortaklığı, insanda New York’ta bir flashmobun içinde dans etme hissi uyandırıyor. Flashmobların modası geçmiş de olsa.

10. Amsterdam

Snoop Dogg ve Amsterdam’ı özdeşleştiremediniz mi? Öyle demeyin, klibi izleyin anlayacaksınız. Zaten inkar etmeyelim, ne zaman Snoop Dogg dinlesek aklımıza Amsterdam gelir. Bence Snoop da artık ABD vatandaşlığından Hollanda vatandaşlığına geçmeli

Bonus: Eve Dönüş Yolu – Türkiye

Eda Ozceyhan

2015 senesinden beri EAO MAG'in kuruculuğunu ve genel yayın yönetmenliğini sürdürüyorum. Başkent Üniversitesi İşletme ve Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya Yönetimi bölümlerinden mezun oldum. Çok küçük yaştan beri yazı yazmak, kitap okumak, şiir ve sunuculuk konularına ilgiliydim. Bunlarla ilgili birçok eğitim alıp, uluslararası yarışmalarda ödüller kazandım. İleri düzeyde İngilizce ve Fransızca, orta düzeyde Yunanca biliyor; boş zamanlarımda seyahat ediyor ve müzikle uğraşıyorum. Uluslararası satış ve pazarlama, dijital pazarlama, PR ve sosyal medya yönetimi konusunda uzmanlaştım.

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR