Görüp görebileceğimiz en havalı hukuk dizilerinden olan Suits, 2011’de yayın hayatına başlayıp 2019’da biten uzun soluklu bir iş. Aralarında, Sussex düşesi unvanını taşıyan Britanya Kraliyet Ailesi eski mensubu Meghan Markle’ın da bulunduğu ikonik kadrosuyla geniş bir hayran kitlesine sahip olan dizi temelde Harvey Specter ve Mike Ross adlı iki karakterin hikayesine odaklanıyor.
İlk bölümünden itibaren eğlenceli ve tempolu gidişatıyla izleyiciyi kendisine bağlamasının yanında, her biri özenle yazılmış ve canlandırılmış karakterleriyle de seyir zevkimizi katlıyor. Başka dizilerde eşi bulunmayacak bu karakterlerin iyi olduğu kadar kötü yönlerinin de işlenmesi, Suits’i özel kılan onlarca sebepten sadece bir tanesi.
Kötü derken, zayıf anlamını kastediyorum elbette. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi dizide de insanların hırsları, yaraları, travmaları, çeşit çeşit koruma mekanizmaları, güvensizlikleri, öfkeleri ve kırılganlıkları var. Biz de bir yandan davaları ve şirketle alakalı meseleleri izlerken, bir yandan da onların iç dünyalarına ve özel hayatlarının detaylarına konuk oluyoruz.
Zaman zaman gerginliğin tavan yapması diziye duyduğumuz heyecanı katlarken, daha sonra ismi sonsuz kere değişecek olan Pearson Hardman firmasındaki insanların bir ekipten çok aile oluşunu izlemek ise her şeyi olduğundan daha da keyifli hale getiriyor.
Bir dünyanın içine dalıp orada zaman geçirmekten hoşlanan herkesin mutlaka bir şans vermesi gerektiğine inandığım Suits’in imdb puanının -390 bin kişinin takdiriyle- 8.4 olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim.
Her dizide olduğu gibi Suits’te de gerçeklikten uzak, abartılmış veya fazla tesadüfi, zaman zaman yeterince sağlam temellere oturtulmayan şeyler olsa da, dizinin bütünü o kadar iyi ve etkileyici ki bu durumları kolaylıkla görmezden gelebiliyorsunuz.
Dizinin dünya çapında bu kadar sevilmesinin nedenlerinden birinin ilham vermesi olduğunu düşünüyorum. Beni hiç beklemediğim anlarda, beklemediğim konularda defalarca öyle çarptı ki ağzım açık şekilde veya sarsılmış bir gülüşle kalakaldığımı hatırlıyorum.
Kurgu dünyalarla bağ kurabilen ve bunu seven biri olduğum için dizinin gerçek hayatıma etki etmesini, dahilmiş gibi hissettirmesini yadırgamıyorum ancak, herhangi bir durumda bana umut verebilmesi, çaresizlik hissinden kurtarması ve daha çözüm odaklı davranmama sebep olması kesinlikle sürpriz oldu. Daha bahsetmek istediğim çok şey var ama uzun lafın kısası, dizinin senaryosu gerçekten çok özenli yazılmış ve ortaya oldukça başarılı bir sonuç çıkmış. Aklınızın bir köşesinde bulunsun!