Gece
Gündüz

Reklam Sanatı

19 June 2020
yazdı
2 dk'lık okuma

“Reklam bir yaratıştır.” 

diyor reklamcılık tarihine damgasını vuran ünlü Fransız reklamcı Jacques Séguéla. Sizce de bu üç kelimeden oluşan cümlede her birimize ait bir şeyler yok mu?

Yediden yetmişe hepimiz gün içerisinde hatta saatler içerisinde sayısız reklama, gerek sosyal medya bombardımanıyla gerek televizyonla gerekse gazetelerden dergilere her yerde her zaman maruz kalıyoruz. Herkesin “Reklam nedir?” sorusuna bir cevabı vardır, kısmen doğru kısmen yanlış. Haydi sanatların en karmaşığı olma yolunda ilerlerken basitlik kulvarından da bir an olsun ayrılmayan büyülü reklam sanatını inceleyelim neymiş ne değilmiş.

İLK REKLAMIN BİR AYAK İZİ OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?  

Evet, bu doğru. Dünyadaki ilk reklam örneği bir genelevin yolunu gösteren bir kadın ayağının iziydi. Milattan önceki yıllardan bahsediyoruz. Reklamın tarihi insanlığın tarihi kadar eski. Çeşitli kazılarda ortaya çıkan ilkel levhalar ve dünyanın ilk reklamcıları diyebileceğimiz tellallar bunu kanıtlamıyor mu sizce de?

REKLAM MI? GEÇ!

Reklamları geçmek gibi bir alışkanlığımız var. Adeta bir zehirden kurtulmaya çalışıyor gibiyiz, girdiğimiz sitelerde sağdan soldan fırlayan çoğunlukla sevimsiz bulduğumuz bannerlar, pop-up reklamlar, YouTube’da video izlerken araya giren YouTube reklamları, dizilerimizi bölen televizyon reklamları ve binlerce farklı mecradan binlerce farklı reklam daha… Siz geçtiğinizi düşünürken aslında başka yerde tekrardan karşınıza çıkıyorlar. Çünkü reklam kendini dinletmek ister. Bu kadar nefret etmemizin sebebi ise sıklığı. Fakat şöyle düşünün, dünyamız giderek küresel bir köy halini alıyor ve her gün biraz daha küçülüyor. Markalar çoğaldı ve çoğalmakla kalmayıp hemen her gün yeni bir marka doğuyor, iletişim imkanları arttığı sürece de “sevimsiz” bulduğumuz dostlarımız taşıdıkları mesajları iletmek ve karşınıza dikilebilmek için her fırsatı değerlendirecekler. Biz kaçtıkça reklam kovalar ta ki bize ulaşana değin…

SANAT REKLAM DEĞİLDİR AMA REKLAM SANATTIR

Sanatsız dünyanın var olduğunu düşünmek bile kötü, öyle değil mi? Renklerle, seslerle, sembollerle, tasarımlarla bambaşka dünyalar sunan ve gösteren sanat dalları nasıl ki bizi bir şekilde duygulandırır, yeri gelir anılarımıza sürükler bazen hüzünlendirir bazen mutlu ederse reklam da aslında aynısını yapıyor. Bazı reklamlar var ki dünyayı değiştirebiliyor. Volkswagen’ın “THINK SMALL” (küçük düşün) kampanyasını düşünün. Hala daha çok sevdiğimiz ve güçlü kadının ikonu haline gelmiş “WE CAN DO IT” (yapabiliriz) veya bugün 25. yaşında olan Nike markasının efsane reklamı “JUST DO IT” (sadece yap) ve daha nicesi… Ki We Can Do It reklamının kullanımını hala görüyoruz. Çok uzaklaşmayın, zenci gırtlağıyla hepimizi büyüleyen sarışın Christina Aguilera’nın Candyman klibini açarsanız görebilirsiniz.

Sanat reklam değildir. Sanat hayatımızı değiştiren her şeydir. Bir renk, bir söz, bir sembol, bir şekil… Bu yüzden reklam sanattır, hayatımızı kısa bir anlığına değiştiren farklı dünyaları görmemizi sağlayan ve nefret edilen bir sanat.

 

Melike Kongu

Ege Üniversitesinde reklamcılık okuyorum. Edebiyat ve 17 yıldır uğraşmakta olduğum dövüş sanatları en büyük aşkım. Boş vakitlerimi yazmakta olduğum Cehennem Çiçeği adlı kitapla ve yabancı dil öğrenmekle geçiriyorum. İyi derecede İngilizce biliyorum.

Yorum Yap

Your email address will not be published.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR