Herkese merhaba, hepimizin beynini yakan, görmekten bıkıp usandığımız hatta ara sıra çığlık atmak istediğimiz bir konudan bahsediyoruz bugün. Başlıktan gördüğümüz üzere sevgilimiz, canımız, ciğerimiz Versace yeni sezonda altın günü yapıyor. Tek tek ve sakin kalmaya çalışarak inceleyelim o halde…
Sevgili Versace “Barok dönemini asla unutturmam yaşayacaksınız!” diye emretmiş gibi neden bütün dünya altın günündeki Serpil ablaya döndü bir anda? Oturup kara kara bunu düşündüm ve tabii ki neden olarak ” Ah kapitalizm!” diyebildim. Hepimiz kapitalizmin peşinden hayranlıkla sürükleniyoruz gerçi oralara girecek olursak çıkamayız o ayrı, asıl konuya dönelim şimdi. Barok desenleri bilmeyen yoktur içimizde hayır bilmeyen varsa zaten Versace sağ olsun kafamıza vura vura öğretti.
Bu altın sevdası nedir, nereden gelir? Hiç bir fikrim yok ama bir açıklama beklemiyor değilim. Evet barok dönem sanatta, müzikte, resimde ve mimaride müthiş eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmuş hatta peyzajcılığın adımları yine bu dönemde atılmış. Özellikle savurganlığı, gücü ve ihtişamı vurgulayan barok akımını sevgili Versace biraz abartmış gibime geliyor. Tasarımlara bakacak olursak aslanlar, kaplanlar, zincirler özellikle dikkat çeksin, gözümüze girsin diye altın tonlarını siyah üzerine işleyişi kesinlikle savurganlığın alası, güç ve ihtişamın babası olmuş. Hatta öyle ki Caravaggio mezardan çıkıp gelirse “Donatella sen büyüksün tamam ama sence de artık bu sevdadan vazgeçme zamanı değil mi?” der. Lütfen desin çünkü.
Bakın bu nedir mesela? Böyle bir şey neden var? Kendi markası yetmezmiş gibi bildiğiniz üzere bu sene Kith ile büyük bir marka iş birliği yapıldı, 100 parçalık sonbahar-kış koleksiyonu çıktı, yaz için ise çalışmalar devam ediyor. Marka yüzü de Hadid’lerden Bella’cığımız oldu.
İlk göz attığımız zaman Bella’nın üzerinde bir hoş gelmedi değil. Beyazlar içinde mükemmel göründüğü kaçınılmaz bir gerçek. Daha sonra defileyi izledim ve sonuç hüsran. İlle de barok diye tutturup, görmekten sıkıldığımız bisiklet taytlarını altınla kaplayıp, filinta gibi kıza giydirip podyuma salmışlar…
“Stilistiniz kim sizin yahu!” diye yükseldim izlerken, nasıl üzüldüm anlatamam. Evet podyumlar hayatın gerçeklerini yansıtmıyor demiştik biliyorum, yanarlı dönerli folyolara bile katlanabilirim ama inanın bu koleksiyondan bana daral geldi. Ayrıca bu kadar moda olmasını anlayamadığım gibi ünlü isimlerin yüklenmesi sonucu bizim sevgili Türk markalarımız birer birer çakmalarını üretmeye başladılar ve aniden sokaklar 16. yüzyıl İtalya’sına döndü ama korkutucu olarak.
Bakın arkadaşlar vintage her zaman güzel olmayabiliyor yani bırakın bu barok desenler koltuklarımızı, halılarımızı, perdelerimizi falan süslemeye devam etsin. İlle de giyinmek zorunda değilsiniz biliyorsunuz değil mi? Bakın ne güzel durmuş sandalyede. İnsan kendini Lana Del Rey klip çekimlerindeymiş gibi hisseder. O yüzden lütfen oturun oturduğunuz yerde.
Ayrıca asla Versace markasına hakaret olarak algılamayın. Her gördüğümde kalbimi yerinden çıkaran parçaları var ve barok desenli bir kaç parça buna dahil. Örnek verecek olursak:
Muhteşem görünmüyor mu sahiden? Kemer detayına kalbimi bıraktım… Fakat Kith x Versace iş birliğine gelecek olursak içlerinden satın alacağım tek şey bralet olur. O da güzel olduğu için değil de kumaşı iyi ve rahattır kesin yoksa onunla da işim olmaz… Bırakın sadece Bella Hadid giysin.
Bir yazının daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Sevgili Donatella, umarım bu yazıyı görüp bana dava açmazsın. Baroksuz, huzurlu ve sevgi dolu haftalar dilerim… Hoşçakalın!